19. yüzyılda ölülerle çekilen aile fotoğrafları
İmparatorluğun en parlak dönemi olarak görülen Victoria Dönemi'nde pek çok farklı alışkanlık vardı. Bunlardan biri de o dönemde popüler hale gelen ölülerle çekilen fotoğraflar...

Ölen bir yakınınızla fotoğraf çektirmek bugün kulağa duyarsızca ve acımasızca gelebilir. Ancak Kraliçe Victoria devri İngiltere'sinde bu uygulama ölüm acısıyla başa çıkabilmenin bir yöntemiydi.
19. yüzyıl İngiltere'sinde difteri, tifo, kolera gibi salgın hastalıklar oldukça artmış ve ölümler çoğalmıştı. İnsanlar aniden kaybettikleri sevdikleriyle, kendilerine hatıra kalması için ürkütücü bir uygulamaya başvurdu. 19. yüzyılda fotoğrafçılığın yaygınlaşmasıyla birlikte insanlar ölen aile bireyleriyle son bir kez fotoğraf çekiniyordu.
İngiltere'de Kraliçe Victoria döneminde çok sayıda çocuk sahibi olmak da sık görülen bir durumdu. Aynı zamanda daha beş yaşını göremeden ölen çocuk sayısı da oldukça fazlaydı.
Aşağıdaki fotoğrafta görülen en küçük çocuk aslında ölü ve bir destekle ayakta tutuluyor.

Fotoğraflar çekilirken yapılan uzun süreli pozlamada, hareket etmeyen ölüler, yanlarındaki canlılardan biraz daha net görülüyordu.

Fotoğraf stüdyoları, ölülerle çekilen fotoğrafları, yas tutan yakınlara verilmesi için kartpostal haline de getiriyordu.
Ölülerin kesilen saçları kolyelere ya da yüzüklere konuluyor, balmumundan ölüm maskeleri yapılıyor ve tablolarla heykellerde ölümün sembolleri yer alıyordu.

1800'lü yılların ortalarında fotoğraf daha popüler ve ucuz hale geldi. Aslında fotoğraf yine pahalı bir lükstü ancak yine de portreden daha ucuzdu.
İki kız kardeş ölmüş anneleriyle poz verirken, ortadaki fotoğrafta ölmüş bebeğinin yasını tutan bir baba var. Sağdaki kadının yanaklarında makyaj görülürken, ölmüş bebeği daha soluk görünüyor.

Çocuklarının fotoğraflarını çektirip, anılarını yaşatmak, ailelerin aklına ölümden sonra geliyordu. Çünkü bu ölen bir çocuğun fotoğrafına sahip olabilmek için son şanstı.
Ölülerle çekilen fotoğraflar yalnızca Avrupa'da kalmadı… Bu moda Osmanlı'ya da sıçradı.
1870 sonrasında Osmanlı'da yaşayan Ermeni ve Rumlar arasında da bu uygulama yaygınlaştı. Kaybedilen aile üyeleriyle son bir kez fotoğraf çekmek giderek popüler hale geldi.


