Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Asya ziyareti dönüşü kritik açıklamalar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya, Endonezya ve Pakistan ziyaretlerinin ardından Türkiye'ye dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'den Gazze'ye, terörle mücadeleden yeni anayasa tartışmalarına kadar çeşitli konularda kritik açıklamalar yaptı.
Uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretlerin başarılı biçimde tamamlandığını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gerek Enver İbrahim kardeşim gerek Prabowo Subianto gerekse Pakistan’daki muhataplarımız, hepsinin de ifade ettiği bir konu var; Osmanlı. “Siz Osmanlı’nın devamısınız. Biz sizi böyle görüyoruz.” diyorlar. Bu da bizleri gerçekten ayrı bir dünyaya, duygusallığa itiyor. Onlar bizi çok iyi anlıyorlar, ama biz kendimizi maalesef anlayamıyoruz. Bize yönelik bu teveccüh, durup dururken olan şeyler değil. Çok açık net söyleyeyim, ecdadımızın kıymetli mirası bizim en önemli zenginliğimiz." açıklamasında bulundu.
Sözlerinin devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizlere bütün iltifatlar Osmanlı'nın mirası üzerinden geliyor. Onların bu büyük mirası olmasaydı, herhalde bize bu iltifatlar, bu yaklaşımlar yapılmazdı. Bu iltifatlar ecdadın bize bıraktığı mirasından kaynaklanıyor." dedi.
Müslüman Asya ülkeleriyle işbirliğini geliştireceğiz
Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin etkinliği arttıkça hem Doğu hem Batı dünyasında bizlere ilgi de aynı nispette çoğalıyor ve çoğalacak. Bundan hiç endişeniz olmasın. Türkiye'nin hem bölgesinde hem dünyada söz sahibi olmasından, gönül coğrafyamızda yaşayan kardeşlerimiz de çok çok memnun. Biz iki farklı medeniyet, iki farklı dünya arasına çok sağlam bir gönül köprüsü inşa ediyoruz." açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Müslüman Asya ülkeleri ile iş birliklerimizi çoğaltarak, kalkınma ve refah alanındaki fırsatların sayısını da böylece artırabiliriz. Önümüzdeki bu fırsatları değerlendirerek ülkelerimizin küresel bir güç haline gelmesi için ortak iradeye de sahibiz." dedi.
Sözlerinin devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
Hz. Mevlana'nın tariflediği üzere, pergelimizin bir ayağı Anadolu'da ve Trakya'da sarsılmaz bir biçimde sabittir. Diğer ayağımızla da bizler iyilik ve güzellik götürmek için cihanı dolaşırız. Türkiye'nin Asya ile ilişkilerinde, tarihsel bağlar ve kültürel konular noktasında çok farklı bir dönemi yaşıyoruz. Bunu zenginleştirerek de yaşamaya devam edeceğiz.
Gazze yüreğimizde bir sızı
"Gazze bizim yüreğimizde bir sızı. Gazze içimizde bir yara. O sızıyı dindirmek, o yarayı kapatmak için canla başla çalışıyoruz, çalışmak durumundayız." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Maalesef İslam dünyası hala bu konuda toplu bir adım atamadı. Yürekler toplu vursun diye beklerken, bunu sağlayamadık. Bu konudaki eksikliklerimizi gidermek, yüklerimizden kurtulmak, bagajlarımızı da boşaltmak zorundayız." dedi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze konusunda seçimden önce verdiği sözleri tutmasını beklediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump'ın şu aşamada yanlış hesap yaptığını belirterek, "Bu coğrafyada çekilen acılar yokmuş gibi davranmak, ABD'ye bir şey kazandırmaz. Siyonistlerin yalanlarına, itibar edip bu coğrafyanın ayarlarıyla oynamak mevcut yaraları kanatmaktan başka bir işe yaramaz. Bu yol yanlış bir yol." cümlelerini kurdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları söyledi:
Ülkesinde hala hakkındaki yargı süreci devam eden Netanyahu’nun söylediklerine inanmak, bölgeyi kana bulamaktan başka bir işe yaramıyor. Bunu da çok açık net gördük. Bu özlenen barışı getirmez, aksine çatışmaları daha da derinleştirir, kanı ve gözyaşını artırır. İsrail için, kendi çıkarından daha önemli bir şey yoktur. Tarihe bakın, kendilerine devlet kurduran ülkelerle dahi bunlar ters düştü.
Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Trump’tan seçimden önce verdiği vaadi yerine getirmesini bekliyoruz. Yeni bir savaşı değil, barışı inşa edecek adımlar atmalıdır. Bu bölgede ‘ben yaptım oldu’ yaklaşımına yer yoktur." dedi.
"Türkiye her zaman Filistin'in haklarını savunmuş ve uluslararası arenada bu meseleye dikkat çekmiştir." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sağlanan ateşkeslerde Türkiye'nin çabaları inkar edilemez. Tüm bu çabalar ortadayken, Gazze ve Filistin konusunda hakkaniyetli bir çözüme ulaşmak amacıyla stratejiler de geliştirilebilir. " açıklamasında bulundu.
Zalimler malum, din dil ırk fark etmeksizin acımaksızın oradaki insanların üzerlerine yürüyorlar." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yalnızca Gazze'nin değil, Suriye'nin yeniden inşası için iş makinelerine ihtiyaç duyulduğunu da belirtti.
Gazze'den Filistin halkının çıkarılması kabul edilemez
"Hiçbir Müslüman ülkenin kabul etmeyeceği bu plan Gazze ve Filistin halkının haklarını hiçe saymaktadır." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tarz yaklaşımların çatışmaları daha da tetikleyeceğini belirtti. İki devletli çözümün önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
Bütün bu yaraların onarılması da 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin Devleti'nin varlığının kabulüyle mümkündür. Gerçek bir barış, ancak her iki tarafın da haklarının tanındığı, eşitlik ve adaletin sağlandığı bir temel üzerinde inşa edilmelidir. Bu temel üzerine inşa edilecek her türlü barışa yönelik stratejiye ortak oluruz.
"Özellikle bu tehciri kabul etmek mümkün değil. Bu tamamen bir vahşet olur." diyerek Türkiye'nin yaklaşımını ortaya koyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kandan ve gözyaşından beslenen bir yönetim şu anda İsrail'de işbaşında. Gazze'de son İsrail katliamları başladığı günlerde koşa koşa İsrail'in yanında yer almaya çalışanların bugün gerçeği görmeye başladığını da gözlemliyoruz." cümlelerini kurdu.
Suriye halkının yanındayız
"Suriye, yeniden birliğini kurma noktasında adımlarını atıyor. Allah yar ve yardımcıları olsun." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Suriye halkına desteğini sürdüreceğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'de birliğin ve istikrarın sağlanması için yönetimin, Suriye'nin tamamını kontrol etmesi bir gerekliliktir." dedi.
Suriye'de terör örgütlerine yer olmamalı
"Terör örgütlerinin, Suriye topraklarındaki varlığı hem komşumuz Suriye'nin hem de bizim için bir tehdittir" diyerek Türkiye'nin terörle mücadele süreçlerine yaklaşımını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye yönetiminin terör örgütleriyle mücadelede kararlı olduğunu görüyoruz." açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Eş Şaraa ile yaptığı görüşmeden de bahsetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmeyle ilgili şunları söyledi:
Türkiye'nin, Suriye'de barış ve istikrar sağlama konusundaki kararlılığı bölgedeki tüm aktörler için de büyük önem taşıyor. Suriye'nin kuzeyinde ülkemiz için tehdit unsuru olan terör örgütlerine barınma imkanı, yaşama şansı vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Şara yönetimine de bu konuda net tavrımızı belli ettik.
TOGG bizim için final değil başlangıç
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin ilk yerli ve milli otomobili TOGG hakkında da konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "TOGG bizim için bir final değil, bir başlangıçtır. Otomotiv dünyasına attığımız güçlü bir adımdır." dedi.
Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan, "TOGG’un sektördeki yerini sağlamlaştırıp yoluna devam edeceğinden hiç şüphemiz yok. TOGG yalnızca Türkiye için değil, dünya genelinde de rekabetçi bir oyuncu olma potansiyeline sahip." açıklamasında bulundu.
Sözlerinin devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
Malezya, Endonezya ve Pakistan gibi ülkelerle TOGG’un ihracatı ve bu pazarlardaki konumlandırılması konusunda somut adımlar atılması oldukça önemli. Bu tür iş birlikleri sadece Türkiye'nin otomotiv endüstrisini güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda bu ülkelerle olan ticari ilişkileri de şekillendirir.
Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye TOGG ile adeta dünyaya sesleniyor ve ‘Biz de varız, buradayız ve güçlüyüz’ diyor." dedi.
AK Parti'yi daha ilerilere taşımak istiyoruz
AK Parti'deki kongre süreçlerini de değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sahaya nasıl bir takım süreceğiz, bunu benden öğrenmek istiyorsunuz. Hiçbir hoca, takımı okumadan sahaya sürmez. Bizler de şu anda üzerinde çalışıyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "AK Parti olarak kongrelerimizi her zaman yenilenme ve tazelenme için fırsat olarak gördük." açıklamasında bulundu.
Sözlerinin devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
Bu süreçleri de her zaman bir makam yarışı olarak değil, hizmet aşkıyla yanan kadrolar arasında bayrak yarışı olarak gördük. Amacımız her zaman, partimizi daha ileriye taşımak ve hizmet anlayışımızı güçlendirmek oldu.
CHP'li Belediye Başkanları birbirleriyle savaşıyor
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayını belirleme sürecine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hukukun üstünlüğüne vurgu yaparak, "ime ne tür bir siyasi yasak gelir veya gelmez her şeyden önce bu benim derdim değil. Bu yargının konusudur, bunların takibini yargı yapar. Eğer birisi suç işlediyse, yargı bunun değerlendirmesini yapar, cezasını verir." dedi.
CHP kurultayındaki şaibe iddialarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şu şekilde devam etti:
CHP içinde kaynayan kazanı anlattığımızda bunlar ne demişlerdi? Tamamen birlik içerisinde olduklarını asla aralarında bir ayrılığın olmadığını söylemişlerdi. Peki, sonra ne oldu? Gizli zoom zirvelerinde Sayın Kılıçdaroğlu’nun sırtına hançeri kim saplayacak, onun planlarını yaptılar. Hatırlayın, ülkenin Cumhurbaşkanı olmasını istedikleri, karşımıza çıkarttıkları kişiyi, birkaç ay içinde yetersiz dahi ilan ettiler.
"Şimdi hançer kimin elinde ve kimin sırtına saplanacak doğrusu bunu da bilmiyoruz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni zoom zirveleri yapılıyor mu, kulislerde hangi fısıltılar yankılanıyor ve bu konuda da kim, kimi nasıl vuracak, ben bunları bilemem. Böyle bir derdim de yok. Bunların dertleri hiçbir zaman millete hizmet olmadığı için, hep birbirlerinin kuyusunu kazmakla meşguller." açıklamasında bulundu.
"Vatandaşım, bu kişilerin yönettiği belediyelerin durumuna bakarak Türkiye'yi yönetemeyecekleri kararını süratle verecektir." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Daha kendi gündemlerine karar veremeyenlerin, dünya gündemini okuyarak Türkiye'nin çıkarlarını korumasını beklemek yanlış olur. Bizim seçim diye bir gündemimiz, derdimiz yok. Bunlar yatıyor, kalkıyorlar, “seçimde seçim, seçimde seçim” diyorlar. Peki niye seçim? Türkiye'de böyle bir sıkıntı yok ki." dedi.
Ayrıca Erdoğan şunları söyledi:
Meseleye dahil olan herkes CHP kurultayında neler yaşandığını biliyor. Ama “görmedim, duymadım, bilmiyorum” diyerek üç maymunu oynuyorlar. Halbuki gördüler, duydular, yaşadılar, biliyorlar. Konu, yargıya da intikal etti. İddiaların yargı tarafından araştırılması sonucu, birçok gerçeğin ortaya çıkması muhtemel.
Türkiye'nin yeni ve sivil bir anayasaya ihtiyacı var
Yeni anayasa tartışmalarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her şeyden önce anayasa konusu gündemde, üst sıralarda yerini alıyor. Bu konu biliyorsunuz bizim her zaman gündemimizde. Türkiye'nin yeni anayasa ihtiyacı gerçeğini unutmadan çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye'yi değişen dünyada geride bırakan, ayağına pranga olan anayasanın yenilenmesi gerektiğini anlatmaya da devam edeceğiz. Uzlaştırıcı, birleştirici, özgürlükçü, toplumun tüm kesimlerini kuşatan sivil bir anayasa temel hedeflerimizden biridir." dedi.
Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sivil anayasayı 22 yılda Türkiye'ye kazandırdığımız demokratik değerleri, insan haklarına dair kazanımları ve bireysel özgürlükleri garanti altına almak olarak görüyoruz." açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasa konusundaki sözlerini şu şekilde tamamladı:
Türkiye'nin çeşitliliği ve dinamik toplumsal yapısı göz önüne alındığında yeni bir anayasa hazırlığı, toplumun geniş kesimlerinin ihtiyaçlarını dikkate alan kapsayıcı ve adil bir çerçeve oluşturmak için kritik bir fırsat sunacaktır. Toplumun tüm kesimleri, yeni anayasayı, Türkiye'nin geleceği için bir fırsat olarak değerlendirmelidir.
Bolu'daki otel yangını faciası
Bolu'daki otel yangınıyla ilgili yaptığı değerlendirmede "Benzerinin yaşanmaması için ne yapılabilir, nasıl bir eksik bu felakete neden oldu, hangi tedbirleri almalıyız? Tüm bu soruların yanıtı verilecek. Bir düzenleme gerekliyse mutlaka yapılacak." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Yangın güvenliği konusunda yeni kriterlerin getirilmesi, oteller, kamu binaları, hastaneler ve plazalar gibi riskli alanlar için kritik bir adım olacaktır." dedi.
Sözlerinin devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hem yerel yönetimlerin hem de merkezi idarenin iş birliği yaparak yangın güvenliği alanında etkili bir strateji geliştirmesi ve uygulaması toplumun güvenliği için kaçınılmazdır." açıklamasında bulundu.