Eurasia Rewiew: Trump'ın Gazze'yi ele geçirme planı Ürdün ve Mısır tarafından kabul edilecek mi?

Gazze'de ateşkesin geleceği nasıl şekillenecek? Trump ve Kral Abdullah ne görüştü? Trump'ın Gazze'yi ele geçirme planı Ürdün ve Mısır tarafından kabul edilecek mi?

1. resim

ABD merkezli yayın organlarından Eurasia Rewiew'de, Trump'ın Ürdün Kralı Abdullah'ı Beyaz Saray'da kabulünün ve Gazze konusundaki olası etkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

ABD Başkanı Trump'ın Gazze'yi ele geçirme planı konusunda hem Hamas'ı hem de Ürdün ve Mısır'ı tehdit ettiği belirtilen analizde, Kral Abdullah'ın daha önce reddettiği plan hakkında ise Beyaz Saray'dan daha ılımlı bir yaklaşımla çıktığına dikkat çekildi.

Analizde ayrıca, Trump'ıu ateşkesin geleceğine dair yaptığı açıklamaların ve bölgenin geleceğine dair öngörülere yer verildi.

İşte Eurasia Rewiew'de yayınlanan analiz:

ABD Başkanı Donald Trump'ın, Ürdün'ün Filistinlileri kalıcı olarak kabul etmesi ve ABD'nin Gazze'yi ele geçirmesini desteklemesi talebinin ardından Kral Abdullah Beyaz Saray'daydı.

Görüşme öncesinde Oval Ofis'te gazetecilerin karşısına çıkan Trump;

“Büyük bir ilerleme göreceksiniz ve her şey yoluna girecek. Orta Doğu ilk kez istikrara kavuşacak ve Filistinliler ya da şu anda Gazze'de yaşayan insanlar başka bir yerde güven içinde yaşayacaklar.”

ifadelerini kullandı.

Ürdün Kralı Abdullah ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdel-Fattah el-Sissi, Trump'ın tahminen 1.9 milyon Filistinliyi Gazze'den Ürdün ve Mısır'a zorla yerleştirme planlarını ilk aşamada reddetti.

Ancak Kral Abdullah görüşmenin ardından yaptığı açıklamada;

“Mısır ve Arap ülkelerinin bir planı olduğunu aklımızda tutmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda Muhammed bin Selman tarafından Riyad'da görüşmelere davet edildik. Ürdün olarak kanser ve diğer hastalıklara yakalanmış 2,000 çocuğu hemen kabul etmeye hazırız”

ifadelerini kullanarak Filistinlileri kabul etme konusunda ilk adımı atmış oldu.

Trump ise ABD'nin Gazze'yi “satın almayacağını” sadece yöneteceğini belirtti. Ancak planını detaylandırmadı.

Ateşkesin geleceği

Trump ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun, Hamas'ın İsrailli rehineleri Cumartesi günü öğlene kadar iade etmemesi halinde İsrail ile Hamas arasında 19 Ocak'ta kararlaştırılan ateşkesin sona ereceği uyarısında bulunduğu bir sırada gerçekleşen bu görüşme Abdullah için yüksek riskli bir toplantıydı.

Trump ateşkes ile ilgili yaptığı açıklamada, esir takasının artık aşamalı olmasını kabul etmediğini belirtti.

Trump;

“Ya Cumartesi günü saat 12'ye kadar tüm esirleri teslim ederler ya da orası cehennemi yaşar.”

ifadelerini kullanarak ateşkes sürecinin adeta bittiğini ilan etti.

İsrailliler ve Hamas arasında, İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinlilere karşılık serbest bırakılacak rehine sayısına ilişkin anlaşma, Biden yönetimi tarafından Katar ve Mısır ile birlikte aylarca müzakere edilmiş ve Trump'ın göreve gelmesinin ardından resmiyete kavuşmuştu.

Pazartesi günü Hamas, İsrail ateşkesi ihlal ettiği için İsrailli rehinelerin bir sonraki planlanan serbest bırakılmasını ertelemekle tehdit etti.

Netanyahu da dün gece adeta Trump'ın sözlerini birebir tekrarlayarak, İsrail ordusuna Gazze'yi kuşatma emri verdiğini açıkladı.

Netanyahu;

“Kabinede oybirliğiyle kabul ettiğim karara göre; Hamas Cumartesi öğlene kadar rehinelerimizi iade etmezse ateşkes sona erecek ve İsrail ordusu, Hamas nihai olarak yenilgiye uğratılana kadar yoğun çatışmalara geri dönecektir.”

ifadelerini kullandı.

Trump'ın tehditleri

Kral Abdullah'ın Washington ziyareti öncesinde Trump, Gazze konusundaki taleplerini yerine getirmemeleri halinde Ürdün ve Mısır'a ABD yardımının tehlikeye girebileceği uyarısında bulunmuştu.

ABD hükümetinin verilerine göre, ABD 2023 mali yılında Amman'a yaklaşık 1,7 milyar dolar dış yardım sağladı. Kahire'ye ise aynı dönemde yaklaşık 1,5 milyar dolar verdi.

Ürdün'de yaklaşık 3 milyon Filistinli yaşıyor ve Ürdün'e göre; Gazze'den gelecek bir Filistinli akını, zaten zor durumda olan Ürdün ekonominin üzerindeki baskıyı önemli ölçüde arttıracak ve yüz binlerce Suriyeli mülteciyi barındıran Ürdün toplumundaki kırılgan demografik dengeyi alt üst edecek.

Ürdünlü yetkililer Filistinlilerin zorla başka bir yere yerleştirilmesini ahlaki açıdan yanlış buluyor. Filistinliler ise kendilerine ait toprakları terk etmemekte kararlı.

Diğer yandan Trump'ın planı, İsrail ile Ürdün arasında 1994'te imzalanan barış anlaşması çerçevesinde var olan kırılgan barışı da bozabilir.

Tartışma