Hasta adam: Avrupa

Avrupalı liderler ortak bir masa etrafında toplanıp savunma kapasitelerini arttırarak ABD’den stratejik bir kopuşa hazırlanmak gerektiği konusunu dillendirseler de bunu hayata geçirmek de o kadar kolay değil.

1. resim

ABD Başkanı Trump’ın göreve gelmesiyle Avrupa güvenlik krizini iliklerine kadar hissetmeye başladı. Bir taraftan ABD’nin Avrupa’ya yönelik güvenlik garantilerini tartışmaya açması, diğer taraftan Avrupa’da hissedilen ekonomik sorunlar ve bunların eşliğinde gelişen aşırı sağ, Avrupa’yı istikrarsız bir sürece doğru çekmeye devam ediyor.

İstikrarsız süreç derken Ortadoğu’da yaşadığımız cinsten bir istikrarsızlık süreci değil kastettiğim lakin Pandora’nın kapağı bir açılırsa neler olabileceğine tarihsel şahitliklerimiz var.

Buraya nasıl gelindi?

Avrupa, II. Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle birlikte ABD’nin güvenlik şemsiyesi altına girdi ve yeniden inşa süreçleri başladı. Bu esnada tüm Avrupa, ABD’nin finans desteği ile yeniden inşa edildi. Türkiye ve Yunanistan’ın 1952 yılında NATO üyesi olmasıyla birlikte Sovyet askeri gücünün Avrupa’ya odaklanmasının önüne geçilmiş oldu. Bu durum Avrupa’yı güvenlik zaviyesinden oldukça rahatlatmış ve güvenlik risklerini dağıtmıştı.

Savaşın sona ermesinden günümüze kadar geçen yaklaşık 75 senelik periyotta Avrupa, savunmaya kaynak harcamak yerine bu parayı alt yapı ve toplumun refahı için kullanarak bugünlere kadar geldi. Bu durum, Avrupa’nın savunma ve güvenlik ile ilgili reflekslerini tereddütsüz zayıflattı.

Evet, Avrupa hala savunma sanayi ve yüksek teknoloji konusunda çok müstesna yere sahip bir konumdadır lakin Avrupa’nın güvenliğine dair konular sadece yüksek teknoloji kapasitesine sahip olmakla halledilecek noktanın ötesindedir.

Avrupa harp edebilme yeteneklerini yitirdi

Geçtiğimiz günlerde İngiliz yetkililerinin ‘Ukrayna cephesine ihtiyaç olursa asker de gönderebiliriz’ açıklamalarına, Trump’ın eski Güvenlik Danışmanı McMaster’dan tokat gibi bir cevap geldi.

McMaster; İngiltere Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki asker sayısının, ABD Deniz Piyade askerlerinden daha az olduğunun altını çizdi.

McMaster ayrıca İngiltere’nin mühimmat ve uzun menzilli füze stoklarının Ukrayna’da bir mücadele için yetersiz olduğunu duyurdu.

Avrupa’nın en büyük ordusuna sahip Fransa’nın 2013 yılında Mali’ye yaptığı askeri harekatın dahi bizzat ABD desteği ile mümkün olduğu, ABD hava lojistik desteği olmadan Fransa’nın böylesi bir harekâtı asla yapamayacağı uzmanlar tarafından uzun zamandan bu yana dillendirildiğini de hatırlatmak isterim.

Almanya’nın savunma gücü ne durumda?

Almanya’da yapılan araştırmaya göre, Alman ordusunun mevcut tedarik hızıyla savaş uçağı, savaş tankı, topçu obüs stoklarının olması gereken rakamlara ulaşmasının uzun yıllar alacağı belirtildi.

Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü tarafından hazırlanan raporda ‘Avrupa ve Almanya’nın Rusya’ya karşı yavaş silahlanması’ ele alındı. Raporda, Almanya’nın Rus tehdidine karşı çok yavaş silahlandığına işaret edildi, Almanya ve Rusya’nın askeri kapasiteleri arasındaki farkın açılmaya devam ettiği vurgulandı.

Rapora göre, Rusya’dan gelen mevcut tehdit göz önünde bulundurulduğunda, hükümet tarafından savunma için yapılan harcamaların tamamen yetersiz olduğu ve buna mevcut tedarik hızı da eklendiğinde Almanya’nın 20 yıl öncesinin askeri stoklarına ulaşmasının neredeyse 100 yıl süreceği kaydedildi.

Alman ordusunun mevcut tedarik hızıyla 2004 yılı savaş uçağı stoklarına yaklaşık 15 yılda, savaş tankı stoklarına yaklaşık 40 yılda ve topçu obüs stoklarına ise neredeyse 100 yılda ulaşabileceği ifade edildi.

Örneğin, Almanya 2004 yılında 423 savaş uçağına sahipken bu sayı 2021’de 226’ya düştü. Son 2 yıldaki sipariş hızına göre tekrar 2004’teki rakama ulaşılması 2038 yılında mümkün olabilecek.

Ukrayna savaşından bu yana Rusya’nın önemli silah sistemlerinin üretim kapasitelerini büyük ölçüde artırmayı başardığına dikkati çekilen raporda, Rusların uzun menzilli hava savunma sistemleri üretimini 2 katına, tank üretimini ise 3 katına çıkardığı ifade edildi.

Rusya’nın modern savaş sistemleri konusunda da önemli ilerlemeler kaydettiği, insansız hava araçları kapasitesini 6 kattan fazla artırdığı vurgulanan raporda, Rusya’nın tahrip gücü yüksek ve savunulması neredeyse imkânsız süpersonik füzeleri nedeniyle NATO için yüksek bir güvenlik riski oluşturduğu aktarıldı.

Bu sorun nasıl aşılacak?

75 senede gelinen durumun bugünden yarına düzelmesi oldukça güç.

Her ne kadar Avrupalı liderler ortak bir masa etrafında toplanıp savunma kapasitelerini arttırarak ABD’den stratejik bir kopuşa hazırlanmak gerektiği konusunu dillendirseler de bunu hayata geçirmek de o kadar kolay değil.

Masada Fransa’nın oynamak istediği rol ile, Almanya’nın bu duruma yönelik bakışı, İtalya’nın ve Macaristan’ın vizyonu hep birbirinden kopuk durumda.

Buna rağmen elbette bir noktada buluşmak imkânsız değil ama Avrupa’daki iktisadi durgunluk ve sermayenin Güney Doğu Asya’ya akışı devam ettiği sürece yaşlı Avrupa’nın hastalığı ilerlemeye devam edecek.

Tartışma