MİT, Türkiye'de casusluk faaliyetinde bulunan gazetecinin Atatürk’e verdiği kod adı açıkladı
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), 90 yıl önceki belgede Times muhabiri Walter Collins'in Türkiye Cumhuriyeti'nin liderlerine verdiği kod adları ortaya çıkardı.
Milli İstihbarat Teşkilatı, 1935 yılına ait tarihi bir belgeyi yayımlayarak, Times muhabiri Walter Collins’in Türk liderlere verdiği kod adları ortaya çıkardı. Listede Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve Mareşal Fevzi Çakmak gibi isimler var.
MİT, 1935'teki gizli belgeyi gün yüzüne çıkardı
Milli İstihbarat Teşkilatı, 'Özel Koleksiyon' arşivinde yer alan bir belgeyi yayımlayarak, tarihteki önemli bir casusluk faaliyetini gün yüzüne çıkardı. Bu belgede, Times gazetesi muhabiri Walter Collins’in faaliyetleriyle ilgili şaşırtıcı detaylar yer alıyor. Collins’in, zamanın Milli Emniyet Hizmeti Riyaseti (MAH) tarafından izlenen ve takip edilen bir kişi olduğu ve kendisiyle doğrudan temas kuran bir MAH çalışanına, Türk liderlerinden bahsederken takma adlar kullanma talimatı verdiği ortaya çıktı.
İşte o kod isimler:
- Mustafa Kemal Atatürk: Robertson
- İsmet İnönü: Smith
- Mareşal Fevzi Çakmak: Brown
Söz konusu belge, Collins’in, 28 Ocak 1935’te İstanbul’a döndüğü bilgisini içeriyor. İstanbul’da Nurettin isimli bir kişiyle irtibata geçen Collins, ona yazacağı telgrafları ve alacağı direktifleri MAH’a iletmesi talimatını verdi. Ancak belgede dikkat çeken bir başka husus ise, Collins’in Türk liderleri için kod adları kullanma isteğiydi.
Raporda, Collins’in, Atatürk’ün yerine 'Robertson', İsmet İnönü’nün yerine 'Smith', Mareşal Fevzi Çakmak’ın yerine ise 'Brown' adlarını kullanmasını istediği açıkça belirtiliyor. Bu durum, dönemin casusluk faaliyetlerinin ne kadar gizlilik içinde ve stratejik bir şekilde yürütüldüğünü gözler önüne seriyor.
Ankara ile olan iletişim kanalları izlenmiş
Bir diğer ilginç detay ise, Collins’in Ankara ile olan irtibatının da titizlikle izleniyor olması. Raporda, MAH çalışanının, Nurettin ile temasın sürdürülmesini istediği ve tüm yazışmaların bu kişi aracılığıyla takip edilmesi gerektiği vurgulanıyor.
MİT'in 'Özel Koleksiyon' arşivinde yayımlanan bu belgeler, casusluk faaliyetlerinin ne kadar derin ve geniş bir ağ üzerinden yürütüldüğünü gösteriyor. Collins’in görevli olduğu Times gazetesi, dönemin en etkili medya organlarından biri olarak, dünya çapında bilgi akışını sağlıyordu.
Collins, bildiklerini Kraliyet Cemiyeti Salonu'nda İngilizlere anlatmış
MİT’in gizliliğini kaldırdığı belgedeki “Times Muhabiri Walter Collins”, Kraliyet Orta Asya Topluluğu üyeleri önünde, Kraliyet Topluluğu Salonu’nda bir konuşma yapıyor. Toplantıya başkanlık eden ise Eski Birleşik Krallık Kolonilerden Sorumlu Devlet Bakanı George Lloyd ya da 1. Baron Lloyd. Collins burada Lord Llyod'a doğrudan "Lordum” diye hitap ediyor.
Konuşmanın başlangıcında Walter Collins şöyle diyor:
“(...) 1926’dan geçen yıla kadar ülkede yaşayıp Türk meseleleri hakkında yazıyor ve Gazi (Mustafa Kemal) ve adamlarını görev başında izliyordum. (...)”
İşte Collins'in o oturumda Türkiye hakkında kurduğu cümleler:
Efendiler, hanımefendiler ve beyefendiler;
Birçoğunuzun gazetelerde ve dergilerde Türkiye'nin "Avrupalılaşması" ve Gazi olarak anılan Mustafa Kemal Paşa tarafından gerçekleştirilen sayısız reform hakkında okumuş olabileceğinizi tahmin ediyorum. 1926'dan geçen yıla kadar Türkiye'de yaşadım, Türk meseleleri üzerine yazılar yazdım ve Gazi ile ekibinin çalışmalarını yakından izledim. Çalışmamı yapmak için birçok imkâna sahip olmama rağmen, Türkiye'de yaşadığım sürece yapılan değişiklikleri ve elde edilen ilerlemeyi tam olarak takdir edebildiğime inanmıyorum. Şimdi, birkaç aydır İngiltere'de bulunduğum için Türkiye'deki koşullar hakkında çok daha net bir fikrim var ve bu öğleden sonra size bildiklerimi anlatmaya çalışacağım. Üzerinde durmak istediğim tek nokta, söylediklerimin yalnızca son derece ilgili bir gözlemcinin – ve umarım tarafsız bir gözlemcinin – kişisel görüşlerini yansıttığıdır.
Türk Cumhuriyeti yaklaşık sekiz buçuk yıldır varlığını sürdürüyor ve Mustafa Kemal bu süre boyunca sürekli Cumhurbaşkanı oldu. Beklenmedik bir durum olmadıkça, ölene kadar Cumhurbaşkanı olarak kalması muhtemel görünüyor; gerçi yakın zamanda kendisine ömür boyu başkanlık teklif edilmiş olsa da bunu reddetti. Fiilen her dört yılda bir bu görevi üstleniyor. Onun gerçekleştirdiği reform ve değişikliklere geçmeden ve Türkiye’nin iç ve dış politikalarını tartışmadan önce, size Gazi'nin kendisinden bahsetmek istiyorum. Selanik'te doğdu ve ellili yaşlarının biraz üzerinde. Genç bir adamken orduya katıldı ve İstanbul’daki Harbiye Askeri Okulu’ndan mezun oldu. Büyük Savaş'tan önce Sofya'da Askerî Ataşe iken Trablus'ta İtalyanlara karşı ilk kez aktif hizmette bulundu. Çanakkale cephesinde bir tümen komutanı olarak görev yaptı ve tümeninin yaptığı zorunlu bir yürüyüşle dikkat çekti. Bu yürüyüşün, anladığım kadarıyla, yarımadanın savunmasında önemli sonuçlara yol açtığı belirtiliyor.