Politico: Trump'ın “Gazze fantezisi” ABD ve İsrail'i sonsuz bir savaşa mı sürükleyecek?

Netanyahu ve Trump'ın Gazze'deki sürgün planı hakkında neler biliniyor? Trump'ın “Gazze fantezisi” ABD ve İsrail'i sonsuza dek sürecek bir savaşa mı sürükleyecek?

1. resim

Brüksel merkezli politika yapıcı yayın organlarından Politico'da Trump'ın Gazze'deki etnik temizlik planının ve bu plana Arap ülkelerinin olası tepkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'yi ele geçirmek ve buradaki toprakları “Orta Doğu'nun Rivierası” haline getirmek için Netanyahu ile birlikte çok riskli bir plan açıkladığına dikkat çekilen analizde, böyle bir hamlenin hem İsrail'i hem de ABD'yi bölgede sonsuz bir savaşa sürükleyecek riskler taşıdığı tespiti yapıldı.

Analizde ayrıca; Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan, BAE ve Katar gibi ülkelerin plana karşı tutumlarına ve bölgesel uzmanların sürecin geleceğine dair görüşlerine yer verildi.

İşte Politico'da yayınlanan analiz:

ABD Başkanı Donald Trump Gazze'yi ele geçirmek ve buradaki toprakları “Orta Doğu'nun Rivierası” haline getirmek istiyor.

Trump'ın planına göre Filistinliler zorla komşu ülkelere göç ettirilecek ve Trump'ın bu yüzyılın emlak anlaşması muhtemelen hem İsrail'i hem de ABD'yi bölgede sonsuz bir savaşa sürükleyecek.

Büyük bir yanlışa doğru!

Bu plan ABD'nin daha önce yaptığı ve “Orta Doğu'ya demokrasi götürme” planlarından çok uzak bir strateji olarak tanımlanabilir.

Bu karar; özellikle Netanyahu'nun göz ardı etmediği üzere, sahadaki ABD birlikleri uzun süreli şehir savaşlarına çekebilir, Diğer yandan da, Filistinlileri zorla nüfus transferiyle bölgeden temizlerken dünya çapında büyük bir kınamaya ve muhtemelen kovuşturmaya maruz bırakabilir.

Trump'ın planını duyurmasının ardından Suudi Arabistan yaptığı açıklamada Filistinlilerin atalarının topraklarından sürülmesini tamamen reddetti ve bir Filistin devleti kurulmadan İsrail ile ilişkilerini normalleştirmeyeceği uyarısında bulundu.

Bu, Trump'ın görevdeki ilk döneminde başlattığı ve 2020'den bu yana hızla ilerleyen Arap-İsrail normalleşme süreci olan İbrahim Anlaşmaları'nın tamamlanmasını zora sokacak bir hamle.

Trump'ın tepkileri tetikleyen Gazze konulu olağanüstü basın toplantısında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yanında otururken, Gazze'de yaşayan 1,8 milyon Filistinlinin komşu ülkelere gitmeleri gerektiğini savundu.

O ve Netanyahu'ya göre nihayet Orta Doğu paradigmasını değiştiriyorlar.

Ancak herhangi bir Körfez lideri, bu adımın kendi sokaklarında yaratacağı öfke ve muhtemelen rejimlerini tehlikeye atması bir yana, tüm niyet ve amaçlarıyla etnik temizlik ve uluslararası hukukun ihlali anlamına gelecek bir şeyi kolaylaştırma riskini alabilir mi?

Gazzelilerin yerlerinden edilmesiyle ve 1948'de tahmini 700,000 Filistinlinin sürgünü olan nakba da dahil olmak üzere geçmişteki yer değiştirmelerin tüm yankıları olduğu aşikar.

Trump konuşmasında Mısır ve Ürdün'ü de yerinden edilmiş Filistinliler için olası varış noktaları olarak işaret etti. Ancak hem Mısır'ın Abdülfettah el-Sisi'si hem de Ürdün Kralı Abdullah, Trump'ın Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri kendi ülkelerine yerleştirme planına defalarca karşı çıktılar.

Trump yönetimi, her iki ülkenin de doğrudan bağımlı olduğu ABD yardımını kesmekle tehdit ederek Kahire ve Amman'a baskı yapabileceği üzerine kumar oynuyor.

Yardım olmadan bu ülkeler kemer sıkma önlemleri almak zorunda kalacak ve siyasi ve ekonomik kargaşa riskiyle karşı karşıya kalacaklardır. Daha geçen hafta Trump elinde olduğunu düşündüğü bu kozu ima etti ve;

“Bunu yapacaklar. Biz onlar için çok şey yapıyoruz ve onlar da yapacaklar”

ifadelerini kullandı.

Ancak görünen o ki şu ana kadar bu şantaj imaları işe yaramadı. Mısır lideri geçen hafta ülkesine herhangi bir Filistinlinin yerleştirilmesini reddettiğini yineleyerek şunları söyledi;

“Filistin halkının yerinden edilmesi ve topraklarından çıkarılması sürecine asla katılmayacağımız. Çünkü bu bir adaletsizliktir.”

Ürdün lideri Abdullah da Brüksel'de Avrupalı yetkililere Ürdün'ün “iki devletli çözüme uygun olarak Filistinlilerin kendi topraklarına yerleştirilmesi ve meşru haklarını elde etmeleri gerektiği konusunda” kararlı olduğunu belirtti.

Dahası, bu mesajlar yerine ulaşmamış gibi görünse de Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Katar'dan üst düzey diplomatlar geçtiğimiz günlerde Kahire'de düzenlenen bir toplantıda Filistinlilerin zorla yerlerinden edilmesini kesin bir dille reddeden bir ortak açıklama yayınladı.

Ortak bir bildiride;

“İster yerleşim faaliyetleri, ister tahliye ya da toprak ilhakı yoluyla olsun, isterse de toprağı sahiplerinden boşaltma yoluyla olsun, Filistinlilerin devredilemez haklarını tehlikeye atacak her türlü girişimi reddettiğimizi teyit ediyoruz.”

ifadeleri kullanıldı.

Trump blöf mü yapıyor?

Bazı bölgesel analistler de Trump'ın ciddi olup olmadığını sorguluyor.

Örnek olarak, Chatham House uluslararası ilişkiler uzmanı Sanam Vakil;

“Trump, Gazze halkının yer değiştirmesiyle ilgili provokatif yorumlarında belki de birkaç hedefe ulaşmaya çalışıyor. İlk olarak, uzun süredir devam eden ve henüz çözülememiş ya da uygulanabilir çözümler üretilememiş bir çatışmayla ilgili geleneksel düşünceyi bozmaya çalışıyor olabilir.”

değerlendirmesinde bulundu.

Bazı uzmanlara göre ise Trump bu hamlesi ile, zengin Körfez ülkelerini Gazze'nin inşaasına mecbur bırakmaya çalışıyor.

Kaynaklar

Tartışma