Savunma Sanayi Başkanlığı'nda bir gün
Savunma Sanayii alanında yüksek teknoloji ürünlerinin üretilmesi; Türkiye’nin güvenliğinin sağlanması, caydırıcı gücünün artması, Türk diplomasisinin de elini güçlendiriyor.
Geçtiğimiz hafta Savunma Sanayi Başkanlığı’nca icra edilen ve savunma sanayii alanında etkin birçok ismin katıldığı ‘2024 yılı icraatları ve 2025 yılı hedefleri’ konulu bir toplantıya iştirak ettim. Üzerinize afiyet olsun, tedavisi oldukça zor bir grip türüyle mücadele etmek zorunda kalınca bu toplantıya dair değerlendirmem de bir hafta geriden geldi lakin malumunuz savunma sanayisi haberleri saman alevi gibi gündelik konular olmaktan ziyade, ülkenin savunmasına dair kritik haberlerden oluştuğu için toplantıda konuşulan konuları siz GDH okuyanları için kaleme almaya karar verdim.
Savunma Sanayi Başkanı Prof. Haluk Görgün 2024 yılındaki icraatları hiçbir tereddüt ya da tenakusa meydan bırakmayacak netlikte açıkladı ve sorulan tüm sorulara büyük bir içtenlik ve netlikte cevap verdi.
Koordinasyon ve şeffaflık
SSB Başkanı’nın verdiği teknik bilgilere geçmeden evvel söylediği birkaç cümle beni oldukça mutlu etti ve etkiledi.
Başkan Görgün’ün açıklamalarından, Savunma Sanayii Başkanlığı’nın bu alanda üretim yapan tüm firmaları kapsayacak şekilde kendini daha öne çıkarttığını anlayabiliyoruz. Bu maksatla başkanlık bünyesinde bazı dijital platformlar da inşa edilmiş.
Kuşkusuz bunları kaleme alırken ‘Bu konu bundan önce bu şekilde değildi’ anlamında yazmıyorum lakin bu anlayışın bu denli etkin bir noktaya getirilmesi sektöre dair tüm yapılan haberlerin içinde yer alan birisi olarak benim de bizzat hissettiğim bir konuydu, toplantı esnasında bunu bizzat Başkan’dan dinleme imkanına sahip oldum.
Gelinen noktada geliştirilecek hiçbir ana proje, tek bir şirketin iştiraki ile ele alınmaktan ziyade konuyla alakalı birçok şirketin ya da kuruluşun katıldığı geniş kapsamlı toplantı ya da toplantılarla şekillendiriliyor ve kararlar ona göre şekilleniyor.
Bu elbette kıt kaynakların heba edilmemesi, ortak akıldan yararlanılması, firmaların uzmanlık alanlarını daha da ileriye götürecek projeler yürütmesi anlamına geliyor ve gerçekten de çok kritik bir hamle.
Her ne kadar medyada çokça zikredilmediyse de Başkan Görgün’ün Savunma Sanayi Başkanı olarak bizzat KOBİ’lerin önemine temas etmesi oldukça önemli bir konuydu zira savunma sanayi üretiminde KOBİ’ler başta olmak üzere özel teşebbüsün katkıları olmaksızın maliyet-etkin büyük başarıların yakalanması neredeyse imkansızdır.
Şimdi gelelim 2024 yılı içinde yapılan faaliyetlere ve 2025 hedeflerine;
- Türkiye 2024 yılında yaptığı ihracat ile dünyada savunma sanayi alanında en çok ihracat yapan 11 ülke arasına girmiştir. Bu ligde; ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerin ilk beşi kapattığı göz önüne alındığında gelinen noktadaki başarıyı daha iyi görebiliriz. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin birkaç basamak daha öne doğru çıkacağını öngörmek mümkündür.
- Bugün Türkiye’de savunma sanayisi alanında faaliyet gösteren şirket sayısı 3500’ün üzerine çıkmış durumdadır.
- 2024 yılı savunma ve havacılık sanayii ihracatı 7,154 milyar dolar ile yeni bir rekor kırmıştır. 2024 yılı için ortaya konulan hedef olan 6,5 milyar dolar hedefi yüzde 11 oranında aşılarak bu rekora imza atılmıştır. Böylece 2030 yılında 20 milyar dolar civarı bir savunma sanayi hedefi erişilebilir bir hedef haline gelmiştir. Ayrıca 1 milyon doların üzerinde ihracat yapan firma sayısı 160’ın üzerine çıkmıştır.
- Bugün itibarı ile ihracat yapılan ülke sayısı 180’nin üzerine çıkmıştır. Bu rakam da savunma sektörünün yer kürede ihracat yapmadığı birkaç ülke kaldığının göstergesidir.
- Halihazırda savunma sanayi alanında yürütülen projelerin proje hacmi 100 milyar doları çoktan aşmıştır.
- 2024 yılında Savunma Sanayii İcra Komitesi tarafından 90 civarında proje karara bağlanmıştır.
- Savunma sanayi alanında bugün itibarı ile istihdam edilen çalışan sayısı 100 binin üzerindedir. Bu, hem istihdam anlamında önemli bir rakamdır hem de bu alanda her geçen gün daha da artan beşerî sermayemiz konusunda önemli bir rakama tekabül etmektedir.
- Başkan Görgün’ün yaptığı değerlendirmeye göre, her bir savunma sanayi çalışanının uzmanlık alanına bakılmaksızın gerçekleştirdiği ihracat 70 bin dolar seviyesine ulaşmıştır.
- Şirket bazında bakıldığında ise BAYKAR, kişi başı ihracatta 300 bin dolar gibi dünya rekoru bir rakamı yakalamıştır. Küresel ölçekteki firmaları dahi geride bırakan BAYKAR’ın bu başarısı gelecek adına ümit vericidir.
- Savunma sanayisinde AR-GE için ayrılan kaynak 3 milyar dolara yaklaşmıştır.
- Uzun menzilli hava savunma sistemleri ilk kez yabancı ülkelerin envanterine girmiştir.
- ASELSAN tarafından üretilen aviyonik sistemler artık uluslararası pazara ihraç ediliyor ve savunma sanayisini önümüzdeki süreçlerde NATO projelerinde daha fazla rol alırken görebileceğiz.
Önemli projeler ve teknolojik gelişmeler
KAAN Projesi: 2028’de teslim edilmesi planlanan KAAN’ın yerli motor entegrasyonunun 2029-2030 döneminde gerçekleşeceği duyuruldu. Bu yıl, toplam altı adet prototipin üretimi devam edecek. KAAN’a güç verecek milli motor, 36.000 pound güç üretebilecek şekilde tasarlanmış durumda.
HÜRJET ve ANKA-III: İnsanlı ve insansız hava araçlarının müşterek görev yapabilirlik testleri 2024’te gerçekleştirildi. Bu gelişme, altıncı nesil teknolojilere geçiş adımı olarak değerlendiriliyor.
Kara ATMACA Füzesi: KTJ-3700 turbojet motoruyla donatılan füze, 400 km mesafedeki hedefi başarıyla vurdu.
ASELFLIR-500: 2024’te seri üretimden çıkan sistem, hali hazırda 16 farklı ülkeye ihraç ediliyor.
ALTAY Tankı: Bu yıl en az 3 adet ALTAY tankı seri üretimden çıkarılarak Kara Kuvvetleri Komutanlığına teslim edilecek.
Yeni Nesil Hafif Zırhlı Araçlar: Proje kapsamında imza töreni yakında gerçekleştirilecek.
HAVA-SOJ Projesi: Görev sistemleriyle donatılan uçağın uçuşları bu yıl içerisinde başlayacak.
Donanma Projeleri: Hali hazırda 35’in üzerinde donanma unsuru farklı tersanelerde inşa ediliyor. Portekiz gibi dünya denizcilik tarihinde isim yapmış bir ülkeye ihracat yapılması savunma sanayisinin donanma inşasında geldiği noktayı gösteren önemli bir gösterge.
BAHA İHA: HAVELSAN tarafından geliştirilen Bulutaltı İnsansız Hava Aracı BAHA, 2024 yılında envantere alındı ve ihracatı gerçekleştirildi.
Kısaca yukarıda ana çerçevesini bu yazıda belirtmeye çalıştığım savunma sanayi elbette rakamlardan ibaret değil. Savunma Sanayii alanında yüksek teknoloji ürünlerinin üretilmesi; Türkiye’nin güvenliğinin sağlanması, caydırıcı gücünün artması, Türk dış siyasetinin tahkim edilmesi gibi birçok burada zikredilmeyen alana da önemli oranda tesiri vardır.
Siz GDH takipçileri açısından bizler de 2025 yılı içinde meydana gelen tüm gelişmeleri sizler için kaleme almaya devam edeceğiz.