The Guardian: Trump'ın Gazze planı Arap ülkelerini bir araya getirebilir mi?

Arap coğrafyası, Filistin konusundaki tarihi zayıflığın nedeniyle utanç verici bir pozisyonda! Peki Trump'ın Gazze Planı karşısında Arap Devletleri bir araya gelebilecek mi?

1. resim

İngiltere'nin önde gelen yayın organlarından The Guardian'da Trump'ın Gazze Planı'nın Ortadoğu'ya ve Arap ülkelerinin geleceğine etkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Trump'ın Gazze planının Arap ülkelerini “imkansız bir seçimle” karşı karşıya bıraktığı belirtilen analizde, planın ayrıca bir Filistin Devleti hedefini de “gömmek” anlamına geleceği tespiti yapıldı.

Analizde ayrıca; Arap coğrafyasının Filistin konusundaki tarihi zayıflıkları nedeniyle utanç verici bir pozisyonda oldukları ve Trump'ın bu durumdan faydalanmak için çeşitli hamleler yaptığına dikkat çekildi.

İşte The Guardian'da yayınlanan analiz:

Arap devletlerinin eli kolu bağlı. Ürdün Kralı Abdullah geçen hafta Oval Ofis'te, basın kendisine ve Donald Trump'a Trump'ın Gazze planını sorduğunda adeta kıvrandı ve bir yandan Trump'ı yanında tutmak isterken bir yandan da Gazze'de bir etnik temizliğini kabul etmemek gibi zor bir durumda kaldı.

Hemen ardından isimsiz Mısırlı “güvenlik kaynakları”, Sisi'nin Gazze'nin boşaltılması planı gündemde olduğu sürece Washington ziyareti davetini kabul etmeyeceğini açıkladı.

Zira Mısır yeni yönetimi ABD'yi düşman edinecek bir konumda değil. Ancak yine de Trump'ın ABD'nin en yakın müttefiklerinin bile rızasını almasının ne kadar zor olduğunu gösteriyor.

Suudi Arabistan da Trump'ın Gazze'ye yönelik niyetlerini açıklamasının ardından ABD'ye yapacağı ziyareti erteledi ve 7 Ekim 2023'ten önce İsrail ile normalleşme yolunda ilerleyen Suudi Arabistan'ın sabrı taştı.

Netanyahu ise Suudi Arabistan'a, Suudi Arabistan'ın bilgisi dışında bir proje sundu ve Gazze'de yaşayan Filistinlileri almak isteyebileceklerini ve bunun için “çok fazla toprakları var” olduğunu belirtti.

Trump planını açıkladığında da, Suudi Arabistanlı yetkililer derhal planı reddeden bir açıklama yaptı. Hükümet bu reddin sinyalini vermeye o kadar hevesliydi ki açıklamayı yerel saatle sabah 4'te yayınladı.

Zaman daralıyor

ABD Dışişleri Bakanı geçtiğimiz hafta Marco Rubio İsrail ve Orta Doğu gezisine başladı.

Uzmanlara göre; Trump'ın kendi sahasında yapmaktan kaçındığı görüşmeler orada yapılacak ve nabız yoklanıyor.

Diğer bir ifade ile ABD tarafından Arap ülkeleri adına ortak bir çizgi ve strateji belirleme stratejisi izleniyor. Ancak her gün yeni bir Trump gambiti ya da Gazze'deki ateşkesin sona erdirilmesine yönelik tehditler gelirken Arap zirvesi çok uzakta görünüyor.

Arap devletleri Filistin konusunda bir pozisyon belirleyemiyor. 7 Ekim'den önce, İsrail ile normalleşme anlaşmaları bazı Arap ülkeleri tarafından güvence altına alınmış ve diğerleriyle de devam etmekteydi.

Bu nedenle de gelinen noktada; Filistin devleti her zamankinden daha uzak görünüyor ve Trump da bu hedefi “gömmek” için elinden geleni yapıyor.

Mısır ve Ürdün, yakınlıkları nedeniyle Gazze'deki Filistinlilerin yerlerinden edilmesi söz konusu olduğunda en önemli taraflar ve herhangi bir yeniden yerleştirme kampanyasından en çok etkilenecek olanlar.

Bu iki ülke aynı zamanda zayıf ekonomileri ve sallantıda olan hükümetleriyle ABD'nin büyük dış yardım alıcıları pozisyonunda.

Bu ödemeler ve askeri yardımlar kısmen bu devletlerin bölgede “istikrar sağlayıcı” taraflar olmalarının, İsrail, İran, Hamas ve tüm vekiller arasında tampon görevi görmelerinin, mültecileri kabul etmelerinin ve ABD askeri varlıklarının bölgede dolaşımını kolaylaştırmalarının karşılığı olarak ödeniyor.

ABD yardımını kaybetmek sadece ekonomilerini değil, ordularını, güvenlik kurumlarını ve siyaseti istikrara kavuşturmak için gereken himaye ve baskıları sürdürme kabiliyetlerini de zayıflatabilir.

Ortadoğu'da istikrarın sonu mu?

Ancak başka hesaplar da var. Filistinlilerin sınır dışı edilmesini içeren bir planı kabul etmek, özünde yardım alan ve yardım eden tüm ülkeleri daha geniş ve farklı bir şekilde yapılandırılmış bir İsrail-Filistin çatışmasının tarafları haline getirecek.

Filistinlilerin Gazze'den çıkarılması bir şeyin sonu olmak yerine, kitlesel yerinden edilme dehşetiyle birlikte daha büyük bir kaosun başlangıcı olacaktır. Zira; bu sadece zalimlik ve canilik açısından değil, aynı zamanda pratiklik açısından da akıl almaz bir süreci tetikleyecel

Kısacası, Arap hükümetleri bölgenin ruhuna işleyen bir soruyla yüzleşmek ve daha da önemlisi ortak bir paydada sorunu çözmek konusunda birleşemiyor.

Arap liderlerin Trump'ın kendilerine toprakları ve halkları hakkında emirler vermesinden öğrenmeleri gereken şey ise; statükolarının bedeli artık o kadar yüksek ki pratikte giderek daha az anlam ifade ediyor.

Arap siyasi elitleri, Filistin konusundaki tarihi zayıflıkları nedeniyle utanç verici bir pozisyonda ve bu, Orta Doğu'nun istikrarının sonuna açılan bir kapı haline geldi.

Kaynaklar

Tartışma