Ukrayna'da Rus saldırganlığının kurbanları: Tecavüz mağduru kadınlar

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının ilk günlerinden itibaren ayrı ayrı tecavüz haberleri geliyordu, ancak bu suçun ölçeği Rus ordusunun Kiev vilayetinin kentlerini ve köylerini terk etmesinin ardından ortaya çıkmaya başladı. Henüz istatistik yok, bilgilerin toplanması daha belki bir sene alacak. Ancak “Mediazona” tecavüz kurbanlarının tanıklıklarına ilişkin erişilebilir bilgileri toplamayı sürdürüyor.

1. resim
18.04.2022

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının ilk günlerinden itibaren ayrı ayrı tecavüz haberleri geliyordu, ancak bu suçun ölçeği Rus ordusunun Kiev vilayetinin kentlerini ve köylerini terk etmesinin ardından ortaya çıkmaya başladı. Henüz istatistik yok, bilgilerin toplanması daha belki bir sene alacak. Ancak “Mediazona” tecavüz kurbanlarının tanıklıklarına ilişkin erişilebilir bilgileri toplamayı sürdürüyor. 

Vahşet, Rus askerlerinin çekilmesinden bir buçuk hafta önce başlamış

”Kızlardan biri kötü konuşuyor, çünkü ona tecavüz ederken yüzünü yumruklamışlar ve dişleri dökülmüş” diye uzun bir ara verdikten sonra anlatıyor Kiev’den klinik psikolog Ekaterina Galyant. 

Galyant şimdi Tallin’de. İki yerel kadın doğum hastanesinde Ukrayna’dan gelen mülteci kadınlarla çalışıyor. Ekaterina’nın sadece psikoloji değil, hem de tıp eğitimi var, o yüzden mülteciler için hem doktor, hem de psikolog. 

Rus askerlerinin tecavüzüne maruz kalan 16,17 ve 20 yaşında 3 kız şu an Tallin’de. Biri Ekaterina ile sosyal medya üzerinden iletişim kurmuş diğer ikisi ise tanıdıklarının önerisiyle aramış. Psikolog, kızlarla Zoom üzerinden görüştüğünü söylüyor – onun kamerası açık oluyor, kızların kameraları kapalı. Ekaterina onların gerçek isimlerini bilmiyor ve şimdilik çok soru sormuyor – bazen konuşma 5-10 dakika sürüyor, kızlar ağlamaya başlıyor ve konuşmayı sonlandırıyorlar. 

Ekaterina için de kolay değil; çok canının yandığını söylüyor:

“Kızlardan ikisi Buça’dan, biri ise İrpen’den.  Elbette, kimse “bana tecavüz ettiler, yardım edin” diye yazmıyor. Genellikle “Yaşamanın anlamını görmüyorum”, “İntihar etmeyi düşünüyorum”, “Uyuyamıyorum”, “Yiyemiyorum”, “Kendime dokunamıyorum, vücudumdan nefret ediyorum” şeklinde yazıyorlar. İntihar eğiliminde olan danışanlarımdan birisi beni gönüllüler aracılığıyla buldu. Zoom’da konuştuk, aniden klinik depresyona girdiğini, psikiyatr ile görüşmesi gerektiğini düşündüm, ancak sonra Buça’da olduğunu ve tecavüze uğradığını söyledi. O andan itibaren beraber çalışıyoruz”.

Psikolog, tecavüz mağduru üç kızın hikayesinin çok benzer olduğunu söylüyor. Hatta ilk başta buna çok şaşırdığını anlatıyor:

“İlk başta bunu bir ahlaksız sapık tarafından gerçekleştirildiğini düşündüm – böyleleri barış zamanlarında da oluyor ya. Ancak öyle olmamış. Grup halinde gelmişler ve hepsi tecavüz etmiş. Belki de onlara böyle emir verildi veya planları öyleydi… Mağdurlar neredeyse aynı şeyleri anlatıyor çünkü…Kurbanların anılarını üç kısma ayırmak mümkün. Kızlar, Rus askerlerinin işgalin ilk günlerinde evleri dolaşarak orada kimlerin yaşadığını, erkeklerin olup olmadığını kaydettiklerini ve cep telefonlarını aldıklarını anlatıyor. Sonra askerler yağmaya başlıyor – kızlardan biri hatta ütülerini bile çaldıklarını söylüyor. Kurbanlar, Rus ordusunun geri çekilmesinden yaklaşık bir buçuk hafta önce ise vahşiliklerin başladığını anlatıyor. Rus askerleri önce bütün erkekleri topluyorlar ve götürüyorlar – onlara ne yaptıklarını kimse bilmiyor. Evlerde kadınlar ve çocuklar kalıyor. Tecavüze uğrayan kızlardan birisinin babası işgal sırasında ölmüş – Buça’da erzak almak için evden çıkmış ve kurşunlamışlar. Kız babasının cesedini görmemiş, ancak komşuların gördüğünü söylüyor.  Adam eve dönmemiş, cesedini aramak için ise kızın imkanı yok. O yüzden bu konuya çok girmiyoruz henüz…”

Danışanım toplu tecavüz sırasında bayıldığına seviniyor

Ekaterina Galyant’ın söylediğine göre, kızların üçü de evlere farklı yaşlardaki, 3 ila 5 askerin geldiğini anlatıyorlar. Genellikle bunlar yaşı 30’a kadar olan genç askerlermiş ve hep başlarında 45-50 yaşlarında bir “büyük” varmış. Onlar evlere geceler girmişler. Ve mağdurlar askerlerin sarhoş olduğunu söylüyor. Alkollü içecek buldukları evlerde önce mutfakta oturarak kızları hizmet etmeye zorlamışlar. Sonra ise tecavüz başlamış..Bu üç kız özelinde konuşursak, üçü de bir defa, ancak toplu tecavüze maruz kalmışlar. Kızlar direndikçe askerler dövmüşler. Kızlardan birinin dişlerini kırmışlar. Kız bağırdığını, onların yüzlerini tırmalamaya çalıştığını anlatıyor. Ancak 5 erkeğe karşı 16 yaşında bir kız…”

Ekaterina’nın anlattığına göre, 17 yaşındaki danışanı tecavüz esnasında bilincini kaybetmiş: “Ve o buna seviniyor. Kızların üçü de tecavüzcü askerler uyuyunca evden kaçmayı başarmış. Onlardan birisini  – babasını kaybeden -  kaçarken komşusu görmüş. Kızı insanların saklandığı bir bodruma götürmüşler. Kız, bu bodrumda tahliye beklediklerini ve hiç çıkamadıklarını söylüyor. Bodrumda açlıktan ölenlerin olduğunu ve oradan çıkartılamadıklarını anlatıyor. Suyu nereden aldıklarını sorduğumda ise bodrumlardan geçen kanalizasyon borularından delikler açmaya çalışarak su aradıklarını söylüyor”.

Kızların tam adresini Ekaterina Galyant bilmiyor, anlaşma böyle. Bilgi toplarken ve yardım ederken fiziksel travma aldıklarını da öğrenmiş ama: “Semptomlara göre kızlardan birinin elinde ciddi çürük var. Biz ondan en azından söyleyemediklerini çizmesini istedik, ancak yapamayacağını söyledi, çünkü sağ eli çalışmıyor. Beni daha fazla endişelendiren ise bu kızların hiç birisinin jinekolog muayenesinden geçmemesidir. Hepsi ilk kez duşa girdiklerinde tüm derilerini çıkarırcasına yıkandıklarını ve cinsiyet organlarına alkollü solüsyon döktüklerini anlatıyorlar. Bu, benim çok canımı acıtan bir konu. Çünkü anlıyorum, artık kaç hafta geçmiş ve onlarda ya enfeksiyon oluşmuş, ya da hamileler. Bu konuyu bir şekilde halletmek lazım…

Tecavüze maruz kalanların istatistiğini yapmak bile çok zor

Hikayeler sadece Galyant’ın anlattıklarıyla bitmiyor. 

Kiev’den psikoterapist Vasilisa Levçenko İnstagram’da “En küçüğü 14 yaşında olan tecavüze maruz kalmış ve bir kısmı hamile kalan kızların yazdığı toplu bir müracaat aldık” diye yazıyor: “Netleştiriyorum: işgalciler, Rus askerleri evlerden beyaz eşya, altın çaldıktan, karısına götürmek için blender ve mutfak robotu aradıktan sonra Ukraynalı kadınlara tecavüz etmişler. Biz müracaat edenleri kendi ekibimiz arasında paylaştırdık. İkisi en zoru – tek kelime bile konuşmuyorlar”…

Levçenko “Mediazona”ya yaptığı açıklamada şahsen kendisine 5 tecavüz mağdurunun başvurduğunu söyledi. Ancak hatta “Psikolojik yardım” projesi kapsamında bile istatistik toplamanın zor olduğunu bildiriyor: “Bu projede her gün yüzlerce başvuru geliyor. Onlardan kaçının tecavüz olduğunu saymak bile imkansız”…

Kiev vilayetinin Zagaltsı köyü sakinleri Nisan ayının başından itibaren iki genç kadını Rus askerlerinden saklamışlar -  diyor Roman Vagrant. Roman, savaşı Borodyanka’da karşılamış, sonra ailesi ile birlikte Ternopil’e kaçmayı başarmış. Zalagtsı’da onun yakınları yaşıyor. Köy, 1 Mart’ta Rus askerlerince işgal edilmişti. Roman “Onları alkol, sigara ve kadınlar ilgilendiriyordu” diye anlatıyor. Zagaltsı’da iki kız kalmıştı – köylüler o kızları saklamışlar. Çünkü Rus askerleri genç kadın arıyorlardı…

İşgal edilen Herson’dan olan Elena, Rus askerlerinin ona tecavüz ettiğini ağlayarak  “Radio Svoboda”ya anlattı. Rus askerleri kadını mağazadan eve dönerken takip etmeye başlamışlar: “Eve varamadım bile. Onlar arkamdan bahçeye daldılar. Telefonu elime almayı bile başaramadım. Yetişemedim. Onlar hiç konuşmadan beni yatağa attılar, soydular. Sabah 4’e karşı gittiler. Kendi aralarında bile konuşmadılar. Sadece bana “Hohluşka” (Ruslar aşağılamak için Ukraynalılara “hohol” derler ), “Banderovka” dediler. Sonra da “Tamam, artık nöbete gidelim” dediler ve gittiler…”

Buçalı Anna Çeçen askerin tecavüzüne uğradı, kocası öldürüldü

Kiev vilayetinin köylerinden birinde yaşayan 50 yaşındaki Anna ise BBC’ye şunları anlattı:

“Rus askeri beni komşu eve götürdü. “Soyun, yoksa vururum” dedi. Sürekli beni istediklerini yapmazsam öldürmekle tehdit etti. Sonra tecavüz etti. O sırada 4 asker daha geldi. Sonumun geldiğini düşündüm. Ancak onlar o adamı alıp götürdüler. Daha görmedim”.

Anna tecavüzcüyü “Genç, zayıf Çeçen askeri” olarak tanımlıyor. Tecavüz öncesinde o kadını komşu eve götürmüş, kadın evine döndüğünde ise karnından yaralanmış eşini görmüş. Hastaneye gidememişler ve komşunun evinde saklanmışlar. Kadının kocası iki gün sonra yaradan ölmüş. Anna onu arka bahçeye gömmüş.  Anna, kocasının ölümünden sonra köylerinde bir kadının tecavüz sonrası öldürüldüğünü öğrenmiş. Ruslar gittikten sonra teşhis için gelen polisler kadını çıplak ve boynunda derin bir kesikle bulmuşlar.  Rus askerleri Buça’dan gittikten sonra ise şehir sakinlerinden birinin yeğeni, akrabasının evinin bodrumunda bir kadının cesedini bulmuş. Adam olayı New York Times’a şu sözlerle aktarmış:

“Kadının cesedi, çıplak vücuduna kürk manto giydirilmiş, kambur halde oturur vaziyette bulundu. Kafasından vurulmuştu, yanında iki boş kovan bulundu. Ukrayna polisi cesedi aldıktan sonra evde arama yapınca bodrumda açılmış prezervatif paket, evde ise kullanılmış prezervatif buldu”. 

Tecavüz ile ilgili haberler Rus ordusunun Kiev’den çekilmesinin hemen ardından yayılmaya başladı. Bazı haberler sonra silindi, mesela, Ukraynalı gazeteci Alina Dubovskaya, İrpen’de 11 askerin 9 yaşındaki kıza tecavüz ve şiddet uyguladığına ilişkin paylaşımını sildi. Alina sebebini şöyle açıklıyor:

“Bu olayın doğurduğu yankıdan dolayı tecavüze maruz kalan ve ölen kızın ailesiyle ilgili paylaşımı sayfamda gizlemek zorunda kaldım. Kısmen bana yönelen nefret dalgası nedeniyle, kısmen de ailenin kanıtları yayınlamaya izin verdikleri zamanı beklemek için. O zaman paylaşımımı yeniden güncelleyeceğim ki, kimsenin sorusu kalmasın”. 

Tecavüz olayları sadece Kiev vilayetinde gerçekleşmemiş. Human Rights Watch, 3 Nisan’da yayınladığı raporda Harkiv yakınındaki Malaya Rogan köyünde 31 yaşındaki kadına tecavüz edildiği bilgisine yer verdi. Adının açıklanmamasını rica eden kadın 14 Mart gecesi Rus askerlerinin kadınların ve çocukların saklandığı okulun bodrumuna girdiklerini anlattı. Mağdur, askerlerden birisinin onu okulun ikinci katındaki sınıf odasına götürdüğünü, silah zoruyla soyunmaya, oral seks yapmaya zorladığını sonra ise yüzünü ve boynunu bıçakla çizerek “Sen bana okula birlikte gittiğim kızı hatırlatıyorsun” dediğini söyledi. 

Tecavüzlerle ilgili defalarca resmi açıklamalar da yapıldı. Daha 22 Mart’ta Ukrayna Başsavcısı İrina Venediktova  kendisine Rus askerlerinin işgal edilen bölgelerde tecavüz suçu işlediğine ilişkin bilgilerin geldiğini söyledi.

Ukrayna Ombudsmanı Lyüdmila Denisova ise nisan başında yaptığı açıklamada Buça’da çocukların tecavüze maruz kaldığını, 14 yaşındaki çocuğa 5 Rus askerinin tecavüz ettiğini, kızın hamile kaldığını, 11 yaşında bir oğlan çocuğunun ise annesinin gözü önünce tacize maruz kaldığını söyledi.  Denisova, diğer kentlerden de benzer haberlerin geldiğini, bir bodrumda 25 gün kadınların ve çocukların tecavüze maruz kaldığını, onlardan 9’nun hamile kaldığını açıkladı. 

Kiev Vilayeti  Emniyet Müdürü Andrey Nebitov ise Bogdanovka köyündeki tecavüz olayını basına açıkladı: “Kocası ailesini korumaya çalışmış. 1985 doğumlu genç bir adam. Kendi bahçesinde tabanca ile öldürülmüş. Kadın korkusundan çocuğu ile birlikte eve kaçmış, saklanmaya çalışmış. Akşam iki Rus askeri – onlardan birinin soyadının Romanov olduğunu netleştirdik – sarhoş halde eve gelmiş, 3 yaşındaki oğluna zarar vereceği ve onu da kocası gibi öldürecekleri ile tehdit ederek kadına tecavüz etmişler. Sonra üç kez daha geri gelerek kadına tecavüzü sürdürmüşler. Kadın sonra kaçmayı başarmış…”

Herson’daki tecavüzlerle ilgili ise Krivih Rih Belediye Başkanı Aleksandr Vilkul açıklama yaptı: “Biz sürekli korkunç hikayelerle karşılaşıyoruz. Mesela, İnguletsk taraftaki köylerden birinde tecavüze uğramış ve hamile kalmış 16 yaşındaki kız çocuğu ve 78 yaşındaki ninesinin hikayesi gibi. Bunları hiçbir zaman affetmeyeceğiz”.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise Litvanya Parlamentosuna yaptığı konuşmada yüzlerce tecavüz kurbanından bahsetti. Zelenskiy, kurbanlar arasında kız ve hatta erkek çocuklarının olduğunu anlattı:

“Bunu konuşmak bile korkunç, ama bunlar gerçek”. 

Psikolog  Ekaterina Galyant, kurbanların bazen tecavüzle ilgili konuşmak istemeyeceğini, o yüzden zamanla kurban sayısının daha da artacağını söylüyor. Şimdi Ukrayna’da mağdurlar polise ve psikolojik yardım hattına başvurabiliyor. Ancak savaş zamanında yapılmış resmi bir tecavüz istatistiği henüz yok. Psikologlar ise etik nedenlerle danışanlarıyla ilgili bilgileri sınırlı şekilde paylaşabiliyorlar. 

Human Rights Watch uzmanı, Buça ve Brovarı’da şiddet olaylarını araştıran  Yuliya Gorbunova, bilgilerin toplanmasının uzun süre alabileceğini söylüyor.

Polonya’ya tahliye edilen Ukraynalı mültecilere yardım eden gönüllü Leonid Romanov ise  

"Toplumun ataerkil yapısı nedeniyle herkes tecavüze maruz kaldığını açıklamayacak.”

diyor.  Polonya’da kürtaj sadece annenin sağlığı için tehdit olması durumunda yapılıyor, bu nedenle gönüllüler gerek görüldüğünde kızları başka ülkelere götürmeyi planlıyor. Ancak Romanov henüz kendisine böyle bir başvuru yapılmadığını söylüyor. 

Polonya’daki “Sınırsız kürtaj” teşkilatından yapılan açıklamada ise 1 Mart – 11 Nisan tarihleri arasında 99 hamile Ukraynalının kendilerine başvurduğu bildiriliyor. Teşkilat gönüllüsü Anna Prus Mediazona’ya yaptığı açıklamada “Biz insanlara neden kürtaj yaptırmak istediklerini, nasıl hamile kaldıklarını sormuyoruz. Bunu sorma hakkımız yok” diyor. 

Ekaterina Galyant, savaş zamanı yaşanan tecavüz olaylarının onarılamaz yaralara neden olacağını söylüyor: “İnsanların savaş sırasında psikolojik yardıma ihtiyacı var. Ancak travma sonrası sendrom 3 ila 6 ay arasında kendini gösteriyor. Yani biz şimdi daha akut stres aşamasındayız, daha korkunç aşamaya henüz gelmedik. Ukraynalıların hepsinin o yardıma ihtiyacı olacak – bundan kuşku yok. Zira psikolojinin artık dayanamayacağı bir nokta var, bu ciddi hastalıklara, depresyona neden olabilir. Savaşın travması zaten var, buna bir de tecavüzü ekleyin – bu, insan psikolojisini tamamen mahvediyor”.

Rus bağımsız bir medya kuruluşu Mediazona'da yayınlanan yazı gdh.digital tarafından çevrilmiştir.