Bloomberg: Türkiye, yerli savunma sanayii ve Mavi Vatan doktriniyle donanmasını güçlendiriyor
Türk Donanması, filosuna katılan iki yeni fırkateynle bölgesel ve uluslararası sularda etkinliğini artırmaya devam ediyor.
Bloomberg’in analizine göre, bu adım, Türkiye’nin Akdeniz, Ege ve Karadeniz’deki etkisini pekiştirme ve savunma sanayiini çeşitlendirme hedefinin önemli bir parçasını oluşturuyor.
Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, gemilerin denize indirilmesi vesilesiyle yaptığı konuşmada, “3,000 tonluk bu fırkateynler, ulusumuzun dünya denizlerindeki gücünü ve kararlılığını temsil edecek” dedi ve Türkiye’nin denizlerde daha güçlü bir aktör olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini vurgulamıştı.
Stratejik Hedefler: “Mavi Vatan” ve Yerli Üretim
Donanma genişlemesi, 2006 yılında benimsenen ve Türkiye’nin çevresindeki denizlerde daha fazla kontrol sağlamayı amaçlayan “Mavi Vatan” doktrinine dayanıyor.
Bu doktrin, Ege ve Doğu Akdeniz’de Yunanistan ve Kıbrıs ile yaşanan sınır ve enerji kaynakları çatışmalarını da şekillendiriyor.
Türkiye, Libya ile 2019’da imzaladığı deniz sınırı anlaşması gibi hamlelerle elini güçlendirmeye devam ediyor.
Hâlihazırda Türk tersanelerinde 29 yeni gemi, aralarında ilk yerli denizaltılar, destroyerler ve bir uçak gemisi olmak üzere inşa ediliyor.
İnşası süren bu projeler, donanmayı 209 gemiye çıkaracak ve Türkiye’nin mavi sularda daha güçlü bir aktör olarak konumlanmasına katkı sağlayacak.
Abu Dabi merkezli Trends Research & Advisory'de kıdemli araştırmacı ve Ankara'nın deniz stratejisi üzerine bir kitabın yazarı olan Suha Çubukçuoğlu, “Bu sadece bölgesel güç dengesini değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda Türkiye'nin Ege Denizi gibi stratejik açıdan hayati, coğrafi açıdan karmaşık bölgelerde hakimiyetini sürdürürken yurtdışına güç yansıtabilen bir mavi su donanması olarak ortaya çıkışına da işaret ediyor” dedi.
Daha da ötesinde donanma, Ankara'nın denizaşırı en büyük askeri üssüne ev sahipliği yapan Somali'ye bir Türk sondaj gemisine eşlik etmek üzere konuşlandırıldı ve burada 1 trilyon dolarlık ekonomiye güç sağlamak için hidrokarbon arıyor.
Yerli ve Milli Güç
Donanma projelerinde yerli üretim unsurları öne çıkıyor. Roketsan ve Aselsan gibi firmalar, en yeni silah sistemleri ve elektronik harp ekipmanlarını fırkateynlere entegre etti.
Savunma analisti Suha Çubukçuoğlu, “Yirmi yıl önce ABD/NATO ekipmanlarına bağımlı olan Türk Donanması, bugün bileşenlerinin %75-%80’ini yerli olarak temin ediyor” dedi.
Ancak, bu bağımsızlık çabalarına rağmen Türkiye, bazı projelerde hâlâ yabancı ortaklıklara ihtiyaç duyuyor.
Aselsan yetkilileri, “Hem satış hem de Ar-Ge bütçelerimizin önemli bir kısmını deniz sistemlerine ayırıyoruz. Jeopolitik faktörlerden etkilenen küresel deniz sistemleri pazarı büyüyor ve Türkiye bu büyümeden faydalanmak için güçlü bir konumda” ifadelerini kullandı.
İhracat Başarıları
Türkiye’nin yerli üretim gemileri, sadece ulusal savunma kapasitesini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda uluslararası alanda büyük ilgi görüyor. Türk tersaneleri, Katar, Pakistan ve Ukrayna gibi ülkelere gemi ihraç ederken, Portekiz gibi NATO ve AB üyesi ülkelerden de sipariş alıyor. Ayrıca, 2024 yılında Katar’a yapılan insansız deniz aracı satışı, Türkiye’nin bu alandaki ilk ihracatı olarak dikkat çekiyor.
Özerkliğin yanı sıra, yerli sanayi, Türkiye’nin yıllık 7,37 milyar dolar cari açık verdiği bir dönemde, Türkiye'ye dış satışlar şeklinde hoş bir nakit getiriyor.
İttifakın savunma üniversitesinden Özkaraşahin'e göre Türkiye, hem devlet hem de özel şirketleri kapsayan, NATO'nun önde gelen İDA programlarından birine sahip.
Bu da Türkiye'yi, istihbarat firması Janes'in 2032 yılına kadar 7,8 milyar dolar değerinde olmasını beklediği bir pazarın büyümesinden faydalanmak için güçlü bir konuma getiriyor.
Büyüyen Bütçe ve Gelecek Planları
Türkiye, savunma bütçesini 2025 yılında %11 artırarak 1,6 trilyon TL’ye çıkardı.
Akdeniz’in en büyük askeri harcamacılarından biri olan Türkiye, bu yatırımlarla hem bölgesel hem de uluslararası sularda daha etkin bir donanma oluşturmayı hedefliyor.
Türk Donanması, yerli üretim ve stratejik hedefleriyle bölgesel güç dengelerini değiştirme ve uluslararası sularda etkili bir aktör olma yolunda ilerliyor.