Cato Institute: Avrupa'nın neden bir Trump stratejisine ihtiyacı var?

Grönland, gümrük vergileri, savunma harcamaları, Ukrayna krizi. Daha fazla savunma yatırımı yaparlarsa Trump Avrupa'nın arkasında duracak mı?

1. resim

ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Cato Institute'de, Trump'ın Avrupa ile ilişkilerinin ve yeni döneminde Ukrayna dahil olmak üzere kıta ile ilgili olası hamlelerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana Avrupalı güçler ile ABD arasındaki en büyük krizlerden birinin yaşandığına dikkat çekilen analizde, Trump'ın uluslararası sistemin temellerini sarsarak bu korkuyu dünyanın dört bir yanındaki pek çok ilişkiye enjekte ettiği tespiti yapıldı.

Analizde ayrıca, Trump'ın politikalarına karşı AB'nin Ukrayna'dan Ortadoğu'ya kadar çok sayıda noktadaki sorunlara dair nasıl hareket edebileceğine dair öngürelerde bulunuldu.

İşte Cato Institute'de yayınlanan analiz:

İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana Avrupalı güçler ile ABD arasındaki ilişkiler nadiren böylesi bir belirsizlikle karşı karşıya kalmıştır.

ABD'nin 47. Başkanı Donald Trump, uluslararası sistemin bazı temellerini sarsarak bu korkuyu dünyanın dört bir yanındaki pek çok ilişkiye enjekte etti.

Ancak bu defa bu durum, Fransa ve Almanya da dahil olmak üzere birçok önemli Avrupalı gücün kendi iç sorunlarıyla karşı karşıya olduğu bir döneme denk geldi.

Avrupa-ABD ilişkileri

İkinci Dünya Savaşı'nın ardından oluşan küresel düzende ABD ve Batı Avrupa arasındaki ilişki, birincil olarak ekonomik ve güvenlik ittifakı üzerine kurgulanmıştır ve dünyanın en güçlü askeri ittifakı olarak tanımlanan NATO'nun temelini oluşturmaktadır.

ABD ve Avrupalı güçler, geçimişteki bu işbirlikleri doğrultusunda Kuveyt'te olduğu gibi pek çok askeri müdahalede birlikte hareket etmişlerdir. Nitekim 2022'den bu yana da Ukrayna'yı desteklemek için birlikte hareket ediyorlar.

Ancak gelinen noktada Trump, Avrupa'nın ABD'nin sırtından geçindiğini ve bedelini ödemeye yanaşmadan Amerikan askeri korumasına aşırı bağımlı hale geldiğini düşünüyor.

Bu durum şüphesiz olarak Avrupalı güçlerin çözmesi gereken en az karmaşık meselelerden biri.

AB ülkeleri savunma harcamalarını milli gelirlerinin yüzde 5'ine kadar çıkarmak için acilen harekete geçmeye çok hevesli görünmüyor. Ancak Ukrayna'yı işgal eden Rusya'nın saldırganlığından duydukları korkuyla bu konuda ilerleme kaydediyorlar.

Peki Avrupalı güçler daha fazla yatırım yapsa bile Trump onların arkasında duracak mı?

Burada akla gelen ilk soru, “bir NATO üyesi saldırıya uğrar ve müttefiklerinin yardım etmesini gerektiren 5. Maddeyi tetiklerse ne olur? sorusudur. Çünkü Trump, ilk döneminde de yeni döneminde de ABD'nin bu yükümlülüğü yerine getireceğini teyit etmedi.

Bu arada Trump, Grönland'ın ABD'nin bir parçası olmasını istiyor ve aslında bir Avrupalı ülke ile askeri olarak karşı karşıya gelebileceğini ima ediyor.

Danimarka'nın normal şartlarda ABD'nin hem askeri hem de siyasi olarak müttefiki olması gerekiyor. Ancak Trump bu yaklaşımı görmezden geliyor.

Zira; Grönland stratejik açıdan önemli, Atlantik'in ortasında ve önemli maden zenginliklerine sahip.

Bu küçük bir toprak kavgası değil.

Danimarka NATO'nun kurucu üyesi ve AB'nin bir üyesi. Ancak bunlara rağmen Trump güç ya da ekonomik baskı kullanmayı göz ardı etmedi. Hatta Trump, birçok Avrupalı gücü bir seçim yapmaya zorlayabilir.

Nitekim; Fransa Dışişleri Bakanlığı Grönland'a Avrupa askerlerinin gönderilmesinin tartışıldığını kabul etti ancak Danimarka şimdilik bu seçeneği değerlendirmek istemiyor.

Kopenhag'ın ABD'nin hırslarını sınırlandıracak birleşik ve güçlü bir pozisyon sağlamak için Avrupalı müttefikleriyle sıkı bir şekilde çalışması gerekecek. Bir uzlaşma mümkün olabilir.

Ticaret savaşı

Ticaret savaşları ise çoktan başladı. Trump Kanada ve Meksika mallarına gümrük vergisi koydu ve her iki ülke de misilleme yapma sözü verdi. Trump'ın hedef listesinde AB de var, zira bu blok ABD'ye ithal ettiğinden çok daha fazlasını ihraç ediyor.

Trump gümrük vergilerinin ABD ekonomisini canlandıracağına inanıyor, ancak eleştirmenler gümrük vergilerinin enflasyonu arttıracağını söylüyor. AB kısasa kısas bir gümrük vergisi savaşı istemiyor ama başka seçeneği de yok gibi görünüyor.

Diğer yandan Avrupalı güçlerin ABD'nin Rusya ve Ukrayna'yı nasıl idare edeceğine dair endişeleri var. Trump, selefinin çok az ilerleme kaydettiği savaşı sona erdirmek istiyor. Ancak Ukrayna ve birçok Doğu Avrupa ve Baltık ülkesi barışın kendi zararlarına olabileceğinden ve güvenliklerini zedeleyeceğinden korkuyor.

Ortadoğu

Trump Orta Doğu'da şimdiden taşları yerinden oynattı. İsrail'e karşı tutumu ateşkes anlaşmasını sağladı ama ikinci ve üçüncü aşamaların uygulama konusunda sıkıntılar yaşayabilir.

Zira İsrail'in taahhütlerine uymasını o bile sağlayamayabilir.

İran, Trump'ın ilk döneminde Avrupa'yı bölen bir diğer konu oldu. Pek çok şey ABD başkanının stratejisinin ne olacağına bağlı olacaktır. Trump'ın ima ettiği gibi davranması ve İran'la bir anlaşma için temas kurması AB'yi mutsuz etmeyecektir. Avrupalı güçler Trump'ı bu yolda cesaretlendirmeli ve mümkün olabilecek şeylere ilişkin yapıcı önerilerde bulunarak yardımcı olmaya çalışmalıdır.

Tüm bunlar Avrupa'nın neden bir Trump stratejisine ihtiyacı olduğunu vurguluyor.

Sonuç olarak, Avrupa'nın temel çıkarlarını korumak istiyorsa kıtanın bir araya gelmesi ve Beyaz Saray'la birlikte hareket etmenin yollarını bulması gerekecek.

Tartışma