Çek Cumhuriyeti Ukrayna'nın en büyük silah tedarikçilerinden biri haline geldi
Ukrayna'daki çatışma üçüncü yılına girerken Çek Cumhuriyeti, ABD ve İngiltere ile birlikte Ukrayna'nın en büyük destekçilerinden biri haline geldi.
25 Şubat 2025 tarihinde Savunma Bakanlığı'nda Savunma Bakanı Jana Černochová ve Başbakan Petr Fiala, Ukrayna'ya destek, ordunun modernizasyonu ve hükümetin savunma sektörünü güçlendirmeye yönelik tedbirlerini görüşmek üzere Çek savunma sanayii temsilcileriyle bir araya geldi.
Toplantı, Rusya'nın geniş çaplı işgalinin yıldönümüne denk gelen kritik bir zamanda gerçekleşti ve Çek Cumhuriyeti'nin Ukrayna'ya askeri destek vermeye devam ettiğinin altını çizdi.
Başbakan, Çek silah üreticilerinin Ukrayna'ya yardım konusunda oynadıkları önemli rolü vurguladı. Son üç yılda Ukrayna, Çek savunma şirketleri için ana pazarlardan biri haline gelerek askeri ihracatta kayda değer bir artışa yol açtı.
Bu durum, ülkenin düzenli ekipman ve mühimmat teslimatlarını etkin bir şekilde koordine ederek Ukrayna kuvvetlerinin operasyonel ihtiyaçlarını karşılamasını sağlamasıyla mümkün olmuştur.
Çek Cumhuriyeti 2024 yılında Ukrayna'ya 500.000 adet 155 mm kalibrelik mühimmat da dâhil olmak üzere yaklaşık 1,5 milyon top mermisinin teslim edilmesini sağladı. Savunma Bakanı Jana Černochová, ülkenin Ukrayna'nın askeri lojistiğine yaptığı katkının büyüklüğünü vurgulayarak, “Bu durum Çek Cumhuriyeti'ni, ABD ve İngiltere ile birlikte Ukrayna'nın kilit mühimmat tedarikçileri arasına yerleştiriyor” dedi.
Bu işbirliği genişlemeye devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda Ukrayna'ya on binlerce büyük kalibreli mermi tedarik edildi ve teslimatların 2024 yılı boyunca devam etmesi bekleniyor.
Bu operasyonların finansmanı Çek kaynaklarının yanı sıra aralarında Kanada, Hollanda ve Danimarka'nın da bulunduğu ortak ülkelerden gelen mali katkılarla sağlanıyor. Černochová, “Ortakların katkıları şimdiden birkaç yüz milyon avroya ulaşmış durumda,” diyerek Ukrayna'yı desteklemeye yönelik uluslararası katılımın düzeyini vurguladı.
Çek Cumhuriyeti'nin Ukrayna'ya yardımı mühimmat teslimatının ötesine uzanıyor. 2023 yılının başlarında Başbakan Fiala ve Çek Cumhurbaşkanı, finansmanı Avrupa Birliği tarafından karşılanmak üzere Ukrayna'ya AB üyesi olmayan tedarikçilerden mühimmat temin edilmesine yönelik bir girişim önermişti.
Bu girişim, teslimatları hızlandırmak ve tedarik kaynaklarını çeşitlendirerek Ukrayna silahlı kuvvetlerinin temel mühimmatlara güvenilir bir şekilde erişimini sağlamak üzere tasarlanmıştır. Çatışmanın uzun süreli niteliği göz önüne alındığında, hızlı ve sürekli mühimmat tedariki Ukrayna'nın Rus askeri operasyonlarına karşı koyma kapasitesi açısından çok önemli bir faktör olmaya devam etmektedir.
Süregelen jeopolitik zorluklara yanıt olarak Çek Cumhuriyeti de savunma harcamalarını arttırıyor. Hükümet önümüzdeki yıllarda GSYH'nin en az %3'ünü savunmaya ayırmayı hedefliyor.
Fiala'ya göre bu harcamalar mali bir yük olarak değil, stratejik bir yatırım olarak görülmeli. “Çeşitli analizler, savunmaya yatırılan her koruna'nın ulusal ekonomide üç ilave koruna yarattığını gösteriyor,” diyerek savunma sektörünün gelişiminin daha geniş ekonomik etkisine işaret etti.
Değişen jeopolitik ortam da Avrupa'yı güvenlik stratejilerini yeniden değerlendirmeye itiyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin rolü değiştikçe, Avrupa ülkelerinin kendi güvenlikleri için daha fazla sorumluluk üstlenmeleri bekleniyor. Çek Cumhuriyeti için bu değişim hem bir zorluk hem de savunma sanayisi için bir fırsat sunuyor. Hükümet, inovasyon ve ihracata dayalı büyümeye odaklanarak yerli savunma firmalarının kabiliyetlerini arttırmalarını ve uluslararası pazarlarda daha güçlü bir konum elde etmelerini destekleme sözü verdi.
Bu süreci kolaylaştırmak için Çek hükümeti, özellikle finansmana erişim konusunda savunma sektörüne yönelik koşulları iyileştirmek için çalışıyor. Daha önce silah üretimini finanse etme konusundaki isteksizliği nedeniyle eleştirilere maruz kalan bankacılık sektörünün tutumunu değiştirdiği görülüyor. Savunma Bakanı Černochová geçtiğimiz günlerde Çek Bankalar Birliği Başkanı Jan Juchelka ile bir araya gelerek bu alandaki ilerlemeyi değerlendirdi.
Bakan, bir buçuk yıl öncesinin aksine, şirketlerin artık finansal hizmetlere erişimlerinin arttığını ve bunun uzun vadeli sürdürülebilirlikleri için gerekli bir gelişme olduğunu belirtti.