East Asia Forum: Gazze'deki ateşkesin geleceği nasıl şekillenecek?

Gazze'de savaşın “ertesi gününe” dair belirsizlik devam ederken İsrail yanlış bilgi yaymaya devam ediyor. Peki Gazze için açıklanan ateşkesin geleceği nasıl şekillenebilir?

1. resim

Avustralya merkezli yayın organlarından East Asia Forum'da Gazze'de ulaşılan ateşkes anlaşmasının geleceğinin ve İsrail'in 15 aylık savaş suçlarının olası sonuçlarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Ateşkes anlaşması açıklansa da İsrail'in buna uyup uymayacağı konusunda herkesin kuşkulu olduğuna dikkat çekilen analizde, İsrail medyasının ise Hamas'ın anlaşmayı engellediğini iddia ederek yanlış bilgi yaymaya devam ettiğine dikkat çekildi.

Analizde ayrıca; ateşkesin geleceğindeki belirsizliklere ve bu belirsizlikler nedeniyle savaşın geleceğine oluşabilecek olumsuzluklara dair öngörülere yer verildi.

İşte East Asia Forum'da yayınlanan analiz:

Gazze'de ateşkes Pazar günü yürürlüğe gireceği açıklanan anlaşmanın akibeti henüz net olarak belli değil.

Ancak Gazze'de “ertesi güne” yaklaşırken, İsrail'in ve uluslararası toplumun Gazze halkına karşı sorumluluklarının ne olduğunun altını çizmek önemli.

İsrail'in buna uyup uymayacağı konusunda herkes kuşkulu. İsrail aşırı sağı kesinlikle bir anlaşma istemiyor ve rehineleri umursamıyor. Ülkenin medyası ele geçirildi ve Hamas'ın anlaşmayı engellediğini iddia ederek yanlış bilgi yaymaya devam ediyor.

Şimdi bir anlaşma üzerinde uzlaşıldı ancak İsrail'in Gazze'den çekilip çekilmeyeceği konusunda netlik yok, Hamas'ın harita istemesinin nedeni de bu.

Ayrıca ikinci aşama müzakereler ateşkesin 16. gününde başlayacak. Dolayısıyla Filistinliler kendilerini nereye götüreceğini tam olarak bilmedikleri bir sürece giriyorlar.

Anlaşmanın siyasi ve askeri detayları ne olursa olsun, Gazze halkının acil ilgiye ihtiyacı var.

Gazze'de toplum çökmüş durumda. Rapor edilen ölü sayısı yaklaşık 47,000 olsa da, gerçek sayı muhtemelen çok daha yüksek.

İngiliz tıp dergisi The Lancet tarafından yapılan bir araştırma, nihai ölü sayısının muhtemelen yüzde 40 daha fazla olacağını tahmin ediyor. Hayatta kalan Gazzelilerin çoğu 15 aylık savaş sırasında aile üyelerini kaybetti. Tüm toplum yetersiz beslenme ve travmadan muzdarip.

Gelinen noktada ise İsrail'in ihlallerini örtbas etmekte suç ortaklığı yapan uluslararası toplum, Tel Aviv'e birkaç konuda baskı yapmalıdır.

İlk nokta insani yardıma izin vermektir. Savaş boyunca İsrail açlığı bir silah olarak kullanmıştır. Artık bunu yapmasına izin verilmemelidir.

Savaş sırasında yardımların Gazze'ye ulaşmasını engellemek için elinden gelen her şeyi yaptı. İsrailli fanatiklerin yardımlara el koymasına ve sınırda imha etmesine izin verdi. Ayrıca çetelerin Gazze'ye girerken yardımları çalmasına da izin veriyor. Bu da kendisini bu tür hırsızlıkların sorumluluğundan muaf tutmak içindir. Tüm bu çarpık uygulamalar yasaklanmalıdır.

İsrail tamamen çekilse de çekilmese de insani yardımın serbestçe dağıtılmasına izin verilmeli ve uluslararası bir güç tarafından korunmalıdır.

Uygulanması gereken ikinci husus ise İsrail'in Filistinliler için ayrılan fonları çalmasına izin verilmemesidir.

İsrail gazetesi Israel Hayom geçen hafta Tel Aviv'in Filistin Yönetimi'ne tahsis edilen fonları “yeniden kullandığını” bildirdi. Haberde İsrail'in “Norveç fonu ”ndan aldığı parayı Filistin Yönetimi'nin elektrik borcunu ödemek için kullandığı iddia ediliyordu.

Bu, Gazze için ayrılan fonların çalınmasını örtbas etmenin bir başka yoludur.

Ateşkesin ardından Gazzelilerin acil ihtiyaçlarının karşılanması için büyük miktarda yardım fonu Gazze'ye akacaktır. Gazze'ye tahsis edilen fonların düzgün bir şekilde denetlenmesi gerekmektedir. İsrail'in herhangi bir kesinti yapmasına ya da fonları başka yöne çekmesine izin verilmemelidir.

İsrail ayrıca serbest bilgi akışına izin vermeye zorlanmalıdır.

Ateşkes, Gazze savaşının gerçeklerini dünyaya açıklamak için bir fırsat olmalıdır. İsrail'in medyanın hareketini ya da çalışmasını kısıtlamasına izin verilmemelidir. Dünyanın İsrail'in ne yaptığını görmesi gerekiyor. Filistinlilerin her türlü yaşam kaynağını hedef almaktadır. İbadet yerlerini hedef alıyor. Hatta İsrail ordusu tarafından belirlenen insani güvenli bölgeleri bile hedef almaktadır.

Ayrıca İsrail toplumda önemli olan herkesi hedef almaktadır. Doktorlar, araştırmacılar, profesörler, şairler, sporcular ve gazeteciler. Toplumu yok etmek istiyor. Gazze'deki her nitelikli insanı, her yeteneği ortadan kaldırmaya çalıştı. Medya İsrail'in işlediği suçları daha yeni yeni araştırmaya başladı.

BBC bu hafta yayınladığı bir raporda İsrail'in Mayıs ayından bu yana “insani bölgeyi” neredeyse 100 kez vurduğunu ortaya koydu. Medya, savaş sırasında haberleştiremediği hikayeleri özgürce haberleştirebilmelidir.

İsrail aynı zamanda barınaksız ve sağlık hizmetlerinden yoksun yaşayan 2 milyon insanın durumundan da sorumlu tutulmalıdır.

Uluslararası toplum, özellikle de Gazze'nin yeniden inşasını finanse etmekle görevli Arap ülkeleri, bu konuda bilinçli ve uyanık olmalıdır.İsrail işlediği suçları uluslararası toplumdan gizlemeye çalışacaktır.

Bu, Papa Francis'in geçen hafta tanımladığı gibi Gazze'deki “utanç verici” durumu ortaya çıkarmak için bir fırsattır.

İsrail şu ana kadar kendisine yöneltilen tüm suçlamaların doğru olmadığını iddia etti. Kayıp sayısının Hamas tarafından abartıldığını iddia ediyor. Yardımları engellemediğini, aksine Hamas'ın çaldığını iddia ediyor. Tüm bu yalanlar ortadan kaldırılmalıdır.

Eğer İsrail yaptıklarının hesabının sorulmayacağını hissederse, birkaç yıl içinde aynı suçu tekrarlayacaktır.

Tartışma