Foreign Policy in Focus: Türkiye, Ortadoğu'yu ve Akdeniz'i etkisi altına alan bir strateji izliyor!
İsrail-Hamas savaşı ve Suriye'deki iktidar değişimi bölgedeki dengeleri yeniden şekillendirdi. Türkiye sadece Ortadoğu'yu değil Akdeniz'i de etkisi altına alan bir strateji izliyor!
ABD merkezli düşünce kuruluşlarından Foreign Policy in Focus'de, Ortadoğu'da Gazze ve Suriye ile değişen dengelerin Türkiye-İsrail ilişkilerine ve bölgenin geleceğine olası etkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Türkiye'nin İsrail'in Hamas saldırıları sonrası başta Katar olmak üzere Körfez ülkeleri ile iyi ilişkiler kurarak ve İsrail'in savaş suçları konusunda küresel liderlik rolünü üslenerek etkisini artırdığı belirtilen analizde, Suriye'deki değişimin ardından ise Türkiye'nin sadece Ortadoğu'yu değil Akdeniz'i etkisi altına alan bir strateji izlemeye başladığı belirtildi.
Analizde ayrıca; Türkiye'nin Suriye'nin yeni yönetim ile ilişkilerini güçlü bir pozisyona getirerek, ABD destekli SDG'ye karşı operasyonlar düzenleyebileceğine dikkat çekildi.
İşte Foreign Policy in Focus'de yayınlanan analiz:
Hamas'ın 7 Ekim saldırılarının ardından İsrail-Türkiye ilişkileri dibe vurdu. Suriye'de yaşanan iktidar değişiminin ardından ise Türkiye sadece Ortadoğu'yu değil Akdeniz'i etkisi altına alan bir strateji izlemeye başladı.
Aralık 2024'ün başlarında Suriye'de Beşar Esed rejiminin düşmesi, Türkiye ve İsrail'i bölgesel hegemonya konusunda gölge bir çatışmaya daha da yaklaştırdı.
İsrail-Hamas savaşı sırasında bölgesel yeniden yapılanma
İsrail, 15 ayı aşkın süredir Hamas'ın kapasitesini azaltmak amacıyla Gazze Şeridi'ni işgal etti. Savaş, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da Türkiye'nin faydalandığı tartışmalara ve çeşitli kutuplaşmalara sahne oldu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki iktidar ise Hamas ve başta Katar olmak üzere Körfez ülkeleri ile yakın ilişkiler kurarak Osmanlıcı bir ideoloji ile hareket etti.
Niteki Türkiye, İsrail'in savaş sırasındaki tutumunu kınamakta küreseş olarak başı çekti ve İsrail aleyhine devam eden Uluslararası Adalet Divanı davasına müdahil oldu. Türkiye ayrıca, İsrail ile ticari ilişkileri kesti ve İsrail'in Lübnan'ı işgal etmesi halinde eyleme geçme tehdidinde bulundu.
Esad'ın düşüşü ve Suriye'deki gerilimin arka planı
Kasım 2024'ün sonlarında Tahrir el Şam (HTŞ) liderliğindeki Suriyeli muhalif gruplar; Rusya, İran ve Hizbullah'ın yeterli desteği olmadan ordusu hızla dağılan ve çöken Esed rejimine karşı sürpriz bir yıldırım taarruzu başlattı.
Ankara, Suriyeli mültecilerin güvenli bir şekilde ülkelerine geri dönmelerini reddeden Esed'le müzakere yapılmamasından bıktığı için Türkiye'nin istihbarat servisleri muhalif gruplara destek verdi.
Şimdi HTŞ liderliğindeki Suriye geçiş hükümeti, yeniden yapılanma, enerji ve potansiyel savunma işbirliği yoluyla Türkiye ile ilişkileri geliştirmek için harekete geçti.
İsrail ise Esed rejiminin devrilmesinin ardından, derhal Suriye'nin Golan Tepeleri ve Hermon Dağı'nı almak için harekete geçti.
İsrail ordusu ayrıca, İsrail hükümetinin büyük bir güvenlik tehdidi olduğunu iddia ettiği Suriye ordusunun kalan teçhizatına karşı büyük hava saldırıları gerçekleştirdi.
Diğer yandan; Suriye'nin kuzeyinde Türkiye destekli Suriye Ulusal Ordusu, Türkiye tarafından terör örgütü olarak tanımlanan paramiliter güçlerin liderliğindeki SDG'ye karşı operasyonlar düzenlemeye devam ediyor.
Türk hükümeti SDG'yi dağıtmayı ve kuzeyde bir tampon bölge oluşturmayı hedeflerken, Suriye'nin yeni yönetimi ile de sıkı ilişkiler kurmaya çalışıyor.
İsrail'in ise Esed'den kalan askeri varlıklara yönelik saldırılara devam ediyor ve bu durum, Ahmet Şaraa yönetimindeki yeni hükümeti oldukça rahatsız ediyor.
İsrail ve Türkiye'nin artan anlaşmazlıkalrına rağmen, iki bölgesel gücün doğrudan çarpışmasını önlemek için birkaç adım atılabilir.
Orta Doğu'daki katı tutumuyla bilinen Trump yönetimi kısa süre önce Erdoğan'ı, Türkiye'yi gerçek bir bölgesel güç haline getirdiği için övdü ve bölgedeki rolüne dikkat çekti.
Yeni Trump yönetimi muhtemelen, iki kilit bölgesel ortak arasındaki gerilimi azaltmaya çalışacaktır.