German Institute for International Affairs: Almanya'nın bölgede Türkiye ile birlikte hareket etmesi gerekiyor!
Rusya ve İran gibi aktörler Suriye'deki nüfuzlarını kaybederken, Türkiye pozisyonunu güçlendiriyor. Berlin, bölgede söz sahibi olmak ve jeopolitik olarak etkin olmak için Türkiye birlikte hareket etmeli!
Almanya merkezli düşünce kuruluşlarından German Institute for International Affairs'de, Türkiye'nin Suriye'de ve bölgede artan etkisi ve Türkiye-Almanya ilişkilerinin geleceğinin değerlendirildği bir analiz yayınlandı.
Türkiye'nin, Esed rejiminin düşmesinin ardından Suriye'nin yeniden yapılanmasında merkezi bir rol oynamaya başladığına dikkat çekilen analizde, Rusya ve İran gibi diğer dış aktörlerin Suriye'deki nüfuzlarını kaybederken, Ankara'nın pozisyonunu güçlendirdiği tespiti yapıldı.
Analizde ayrıca; Türkiye ve Almanya'nın bölgedeki çıkarlar açısından benzer hedefleri paylaştığı ve Almanya'nın Türkiye ile birlikte çalışması gerektiği belirtildi.
İşte German Institute for International Affairs'de yayınlanan analiz:
Suriye, Esad rejiminin devrilmesinin ardından yeni bir başlangıçla karşı karşıya.
Alman hükümeti, ülkenin istikrara kavuşmasını sağlamak ve jeopolitik rekabetin tırmanması riskini en aza indirmek için Türkiye ile yakın işbirliği içinde Suriye'nin dönüşümünü desteklemelidir.
Türkiye, Esed rejiminin düşmesinin ardından Suriye'nin yeniden yapılanmasında merkezi bir rol oynuyor. Rusya ve İran gibi diğer dış aktörler nüfuzlarını kaybederken, Ankara'nın pozisyonu güçleniyor.
Türk hükümeti bir yandan bölgede istikrar yaratma hedefini sürdürürken, diğer yandan İsrail ve “Kürt” milisler gibi diğer güçlerle potansiyel çatışmalarla karşı karşıya kalıyor.
Bu karmaşık jeopolitik ortamda, yeni bir güç dengesinin mi ortaya çıkacağı yoksa Suriye'nin uzun süreli bir kaosa mı sürükleneceği sorusu ortaya çıkıyor.
Suriye büyük bir görevle karşı karşıya
Ülkenin sosyal, ekonomik ve siyasi olarak yeniden düzenlenmesi elzem. Ancak mevcut durum istikrarsızd ve ekonomi harap olmuş durumda. Suriye'nin büyük bir bölümü yıkılmış durumda ve nüfusun büyük bir bölümü de insani yardıma muhtaç.
Buna bir de ekonomik iyileşmeyi zorlaştıran ABD ve AB yaptırımları ekleniyor ve bu çerçevede diplomatik işbirliği giderek daha önemli hale geliyor.
Almanya ve Türkiye, hem jeopolitik hem de insani nedenlerle Suriye'nin ve bölgenin istikrara kavuşmasında ortak bir çıkara sahip.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Suriye'deki muhaliflerin iktidarı ele geçirmesinin hemen ardından Şam'ı ziyaret etmeden önce Ankara'ya gitti. Baerbock, YPG milislerinin silahsızlandırılması çağrısında bulundu ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasından yana olduğunu ifade ederken, Suriye'de barış için sekiz maddelik bir plan yayınladı.
Berlin ve Ankara'dan gelen açıklamalar ise içerik açısından şaşırtıcı bir uyum gösterdi.
Berlin ve Ankara farklılıklara rağmen birlikte çalışmalı
Ankara ve Berlin, iktidarın barışçıl ve düzenli bir şekilde el değiştirmesi için çaba sarf etmekte ve Suriye'nin yeniden yapılanma sürecine katılmak istemektedir.
İki ülke de, göçü durdurmak ve Suriyeli iç savaş mültecilerinin güvenli bir şekilde geri dönmelerini teşvik etmek istiyorlar. Geri dönenlerin yeniden entegrasyonu için ortak insani yardım ve yeniden inşa projeleri ilk işbirliği alanlarından biri olabilir.
Bir diğer alan ise Suriye silahlı kuvvetleri için yeniden yapılanma yardımı, milislerin silahsızlandırılması ve kimyasal silahların güvence altına alınıp imha edilmesi olacaktır.
AB Dışişleri Bakanları toplantısında Almanya, AB yaptırımlarının hafifletilmesini savundu ve geçiş hükümetini güçlendirmek ve iç savaştan kaçan Suriyeli mültecileri kabul etmesini teşvik etmek amacıyla yaptırımların tamamen kaldırılması için çalışabileceğini açıkladı.
Berlin ve Ankara bölgede jeopolitik olarak da birlikte hareket etmelidir.
Her iki devlet de İran'ın özellikle Suriye'deki hegemonik çabalarını geri püskürtmek ve son zamanlarda İran ile Suudi Arabistan arasındaki arabuluculuk çabalarıyla etkisini arttıran Çin'e karşı dengeli bir pozisyon sağlamakla ilgileniyor.
İsrail'in askeri saldırılarını durdurması da gerilimin azaltılması da bölgenin istikrarı için elzemdir ve Ankara ve Berlin, AB ile birlikte bu konuda etkili olabilirler.
Almanya Dışişleri Bakanlığı halihazırda İsrail'e Suriye topraklarında herhangi bir yerleşim yeri kurmaması çağrısında bulunmuş ve Golan Tepeleri'nin uluslararası hukuk uyarınca Suriye'ye ait olduğu yönündeki tutumunu teyit etmiştir.
Sonuç olarak, iki ülkenin Suriye'deki çıkarları birleşmekte ve Ankara ile Berlin, iktidarın barışçıl ve düzenli bir şekilde el değiştirmesi için çaba sarf ederek Suriye'nin yeniden yapılanma sürecine katkı sağlamalıdır.