Real Clear World: ABD'nin Suriye'den askerlerini çekmesinin zamanı geldi!
DEAŞ ile mücadele bitti ve ABD askerlerinin Suriye'de kalması için bir gerekçe kalmadı. Türkiye'nin bölgedeki ABD destekli gruplara karşı operasyon başlatması ABD'yi çaresiz bırakabilir.
ABD merkezli yayın organlarından Real Clear World'de, Trump'ın yeni dönemi ile birlikte ABD'nin yeniden şekillenecek olan Ortadoğu ve Suriye politikasının değerlendirildği bir analiz yayınlandı.
Esed rejiminin yıkılmasının ardından, ABD'nin Suriye'den tamamen çekilmesi için bir fırsat doğduğu belirtilen analizde, Trump'ın ilk döneminde de Suriye'den asker çekmek istediğini ancak görev süresinin sonuna denk gelmesi ve kabimesindeki muhalefet nedeniyle bunu gerçekleştiremediğine dikkat çekildi.
Analizde ayrıca; bölgede DEAŞ ile mücadelenin bittiği ve Türkiye'nin ABD destekli gruplara karşı harekete geçmesinin oradaki ABD askerlerini riske atabileceği tespiti yapıldı.
İşte Real Clear World'de yayınlanan analiz:
Esed rejiminin yıkılması, ABD'nin Suriye'den tamamen çekilmesi ve yeni bir savaşa girmekten kaçınması için kritik bir fırsat olarak ortaya çıktı.
Amerikan birlikleri son on yıldır DEAŞ ile mücadele etmek amacıyla Suriye'de bulunuyor ve bu hedef, ABD destekli SDG'nin DEAŞ'ın son kalesine zafer bayrağı çektiği Mart 2019'dan bu yana fiilen yerine getirilmiş durumda.
Aynı yıl dönemin Başkanı Donald Trump, “sonu gelmeyen savaşları” sona erdirme ve Amerika'nın hayati çıkarlarına öncelik verme söylemine uygun olarak Suriye'de kalan askerlerin çekilmesi emrini vermişti.
Ancak Trump, kabinesinden gelen muhalefet ve görev süresinin bitmesi nedeniyle bu planını yerine getiremedi.
Böylece, DEAŞ'ın yarattığı tehdidi ortadan kaldırma ana hedefine ulaşılmasına rağmen, Pentagon tarafından kısa bir süre önce açıklanan sayıya göre, yaklaşık 2,000 ABD askeri personeli Suriye'de kalmaya devam etti.
Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) savaşçılarının otoriter Esed rejimini etkili bir şekilde saf dışı bıraktığı günümüzde, ABD'nin Suriye'den çekilmesi yönündeki argüman her zamankinden daha fazla önem kazanmıştır.
Bölgesel aktörlerin Suriye'nin geleceğinde çok daha büyük payları olduğu açıkken, ABD'nin askeri personelini çapraz ateş altında kalmadan önce çekmesi iyi olacaktır.
Ocak 2024'te Ürdün'ün Suriye sınırı yakınlarındaki bir ABD üssüne düzenlenen insansız hava aracı saldırısında üç ABD askeri öldürüldü. Ancak yine de ABD birlikleri, tırmanan çatışma noktalarında kalmaya devam ediyor.
ABD askerleri orada bulunmaları için sebep yokken, Suriye'deki kaosun ortasında kolay hedefler olarak kalmaya devam ediyor.
Buna ek olarak Washington'un NATO müttefiki Türkiye, son zamanlarda Suriye'de ABD askerlerinin DEAŞ'a karşı birlikte hareket ettiği gruplara operasyonlar başlattı.
İsrail'in geçici savunma pozisyonu olarak adlandırdığı bir şekilde Suriye'nin güneyine asker yerleştirmesiyle birlikte, ABD'nin vekalet savaşına dönüşebilecek bir savaş alanında kuvvet bulundurması için tutarlı bir neden kalmadı.
Washington artık, teröre karşı küresel savaşın bir kalıntısını korumanın anlamsızlığını kabul ederek elini kolunu bağlayan bir yaklaşım benimseyebilir.
DEAŞ 2019'da yenilgiye uğratılmış olsa da, Biden yönetimi “DEAŞ'a karşı koymak” ve “sahadaki yerel ortakları desteklemek” için Suriye'deki ABD güçlerini muhafaza etmeyi taahhüt etti. Ancak artık bu konuşlanmaya ihtiyaç yok.
ABD'nin Orta Doğu'daki çıkarları oldukça sınırlı ve ABD karşıtı terör tehditlerine karşı savunma, uluslararası piyasadaki petrol akışında uzun vadeli kesintileri önleme ve tek bir gücün bölgeye hakim olamamasını sağlamayı içerir.
Bu hedeflerin hiçbiri Suriye'deki Amerikan askerleri tarafından ilerletilmemektedir ve başarısız müdahaleci politikaları ikiye katlamak, ABD ordusunu sadece uzun vadeli tuzaklara maruz bırakır.
ABD'nin 2003'teki Irak işgali ve Yemen'deki saldırılarında Suudi Arabistan'ı destekleme misyonu gibi, Suriye'deki uzun süreli müdahale de geri adım atmayı ya da çekilmeyi zorlaştırıyor.
Kuşkusuz, tamamen çekilme fikri yoğun bir tepkiyle karşılaşabilir. Ancak ABD'nin Suriye'deki varlığını sürdürmesini savunanlar, ülkedeki potansiyel “güç boşluğu” hakkında çok az şey ortaya koyuyorlar.
Diğer yandan, İran'ın bölgedeki nüfuzuna karşı koymak uzun zamandır ABD güçlerinin Suriye'de kalması için bir gerekçe teşkil ediyor. Ancak HTŞ'nin İran karıtı tutumu gözönüne alındığında bu tezin de artık ABD'nin varlığının gerekliliğinin kalmadığını gösteriyor.
Tüm bu şartlar altında yeni Trump yönetimi Suriye'deki askerlerini tamamen çekerek ABD'nin Suriye politikasını gözden geçirebilir.