American Enterprise Institute: Avrupa varoluşssal bir çıkmazın başlangıcında!
Avrupa yeniden şekillenen dünyada stratejik önemsizliğe doğru sürükleniyor! Bir zamanlar dünyaya hükmeden Avrupa kıtası varoluşssal bir çıkmaz ile karşı karşıya!
ABD merkezli düşünce kuruluşlarından American Enterprise Institute'de, Rusya-Ukrayna savaşının ve Trump'ın yeni döneminde attığı adımların Avrupa üzerindeki etkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Trump'ın ve yeni yönetiminin özellikle Rusya-Ukrayna savaşına yönelik izlediği stratejinin ve kıtanın savunması konusundaki eleştirilerinin şok etkisi yarattığı belirtilen analizde, Avrupa'nın Washington, Moskova ve Pekin tarafından yönetilen bir dünyada stratejik önemsizliğe doğru sürüklendiği tespiti yapıldı.
Analizde ayrıca; bir zamanlar dünyaya hükmeden kıtanın kritik bir dönemeçte olduğu ve bu durumun Avrupa'nın içinde bulunduğu çıkmazın sadece başlangıç olduğu belirtildi.
İşte American Enterprise Institute yayınlanan analiz:
Geçtiğimiz günlerde düzenlenen Münih Güvenlik Konferansı ve Macron'un da geçekleştirdiği çeşitli liderlerin toplantıları Avrupa'nın panik içerisinde olmasının nedenlerini ortaya koydu.
Donald Trump yönetimi uzun süredir müttefiklerine pek saygı duymadığını ve Avrupa'ya liderlik etme arzusu taşımadığını açıkça ortaya koydu.
Avrupa ise Washington, Moskova ve Pekin tarafından yönetilen bir dünyada stratejik önemsizliğe doğru sürüklendiğini artık görüyor.
Brüksel'deki NATO merkezini ziyaret eden ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, ABD'nin Ukrayna'da barışa yönelik yaklaşımını ortaya koydu. Hegseth, Kiev'in Rus işgali altındaki toprakları kaybetmeyi kabul etmesi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yeniden işgal etmesini önlemek için NATO üyeliği, NATO destekli bir barış gücü ya da ABD askerlerinin konuşlandırılmasını beklememesi gerektiğini açıkladı.
Bu ifadelerin içeriği şok edici olmasa da, Hegseth'in Moskova ile müzakereler başlamadan önce dört kritik konuda da alenen taviz vermesi şaşırtıcıydı. Hegseth bir gün sonra sözlerini geri aldığında, yüksek riskli diplomasiye yaklaşımını ilerledikçe oluşturan bir yönetim izlenimi verdi.
Ardından ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in Münih'teki konuşması geldi.
Avrupalılar savunma harcamaları ve Çin ile ilişkiler konusunda ve Ukrayna'daki müzakerelere yaklaşım konusunda samimi bir tartışma için hazırdı. Ancak bunun yerine, çökmekte olan Avrupa demokrasilerinin kendileri için oluşturduğu tehlikeler hakkında bir ders aldılar.
Bu arada Trump, Putin'i telefonla arayarak Ukrayna konusunda müzakereleri başlattı.
Ancak temsilcileri, Avrupa'nın Ukrayna'yı destekleme yükünü üstlenmesini talep ederken bile Kiev'in sınırlı bir rolü olacağını ve belki de AB'nin hiçbir rolü olmayacağını açıkça belirttiler. Bu arada Trump Ukrayna'yı maden kaynaklarını teslim etmesi için zorlamaya çalıştı ve görünen o ki zorlamaya devam edecek.
Tüm bunlar Trump'ın Avrupalıları ne kadar hor gördüğünü ortaya koydu. Ama aynı zamanda Avrupa'nın kendisini stratejik olarak aşağılık bir konuma getirdiği garip gerçeğini de ortaya çıkardı.
Soğuk Savaş'tan sonra, pek çok ülkenin yeteneklerini o kadar derin bir şekilde azalttığı ve ABD'nin desteği ve rehberliği olmadan Avrupa dışında ve hatta içinde harekete geçemeyecekleri bir sanat haline geldi. Ayrıca bu durumun savunulamaz hale geldiğine dair uyarı üstüne uyarı işaretlerini de gözden kaçırdılar.
Soğuk Savaş sonrası Avrupa savunma harcamalarındaki düşüş Rusya'nın 2008'de Gürcistan'ı işgal etmesinden sonra bile devam etti. Putin'in 2014'te Kırım'ı ilhak etmesi ise sadece mütevazı bir artışa neden oldu.
Trump'ın ilk döneminde seçilmesinin ardından Almanya Şansölyesi Angela Merkel ve diğer liderler kendi kaderinden sorumlu bir Avrupa hakkında büyük laflar ettiler. Ancak asla büyük bir plan üzerinde çalışamadılar.
Son olarak 2022'de Putin'in Ukrayna'yı ele geçirme girişimi, kıtanın çoğunu şok ederek savunma harcamlarının %2'lik eşiğe ulaşmasına neden oldu. Yine de pek çok ülke, üretimi hızla arttırmak yerine mevcut stoklardan kuşatılmış Ukrayna'ya tedarik sağlamayı tercih etti.
Ancak görünen o ki; bu durum Avrupa'nın içinde bulunduğu çıkmazın sadece başlangıcı.
Avrupa'nın ekonomisi Rusya'nınkinden birkaç kat daha büyük olmasına rağmen, Rusya'nın savunma harcamaları Avrupa'nın tamamını aşmış durumda. Putin, Rusya'nın komşularını agresif bir şekilde istikrarsızlaştırıyor ve Avrupalı yetkililer, Ukrayna'daki savaş sona erdiğinde kıtanın doğu ucunda başka bir yere askeri olarak saldırabileceğinden korkuyor.
Avrupa'nın, artık güvenemeyeceği bir süper gücün koruması olmadan yaşamayı öğrenmesi gerekecek.
Eğer Avrupa toparlanmazsa parçalanabilir ya da düşmanca davranan bir Amerika ile diğer yükselen güçler arasında sıkışıp kalabilir.
Bu, bir zamanlar dünyaya hükmeden kıta kritik bir dönemeçte ve Trump'ın çağında bu gelişmeler artık o kadar da akıl almaz değil.