Institute for National Security of America: Trump ve Netanyahu İran'ın nükleer programını mı hedef alacak?
Trump'ın ilk döneminden bu yana Ortadoğu'da dengeler nasıl değişti? Netanyahu ve Trump İran'ın nükleer programını mı hedef alacak?
ABD merkezli düşünce kuruluşlarından Institute for National Security of America'da, Trump'ın yeni döneminde Trump'ın İran ile ilgili politikalarının nasıl şekilleneceğine dair değerlendirmelerin yapıldığı bir analiz yayınlandı.
Trump'ın ilk döneminde İran ile nükleer anlaşmadan çekildiğine dikkat çekilen analizde, yeni döneminde ise ilk olarak Netanyahu ile görüşmesinin ve İran'a bağlı olan Direniş Ekseni gruplarının zayıflamasından faydalanmak için İsrail ile birlikte hareket edebileceği iddia edildi.
Analizde ayrıca; İran'ın çok kısa bir süre içerisinde yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyuma sahip olabileceği ve İran'ı önlemek için harekete geçme zamanının geldiği belirtildi.
İşte Institute for National Security of America'da yayınlanan analiz:
Donald Trump genel olarak anlaşma yapma ve savaşları ile bitirme vaadi ile geldi. Ancak İran'la nükleer programı konusunda yapılacak bir anlaşma çok zor görünüyor.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu bu hafta Washington'u ziyaret ettiğinde yapması gereken anlaşma, İran'ın nükleer tesislerinin yok edilmesinde İsrail'e destek olmak, hatta katılmak olmalıdır.
Trump ilk döneminde, 2015 İran nükleer anlaşmasından 2018'de çekilmişti.
Bu yaklaşım ikinci döneminde de devam edecek gibi görünüyor.
Hatta Trump'ın Dışişleri Bakanı olarak atadığı Marco Rubio'nun onay duruşmasında senatörlere söylediği gibi, “bölgede güvenlik ve istikrara sahip olmamızı sağlayacak her türlü adıma hazır olmalıyız” açıklaması da bunu destekliyor.
Değişen dengeler
Ancak Trump'ın ilk döneminden bu yana koşullar kökten değişti. Hatta Trump'ın yüzleşmek zorunda olduğu en büyük değişiklik, zamanın tamamen İran'ın lehine işlemesi oldu.
Trump sert ekonomik yaptırımlardan oluşan “maksimum baskı” kampanyasını ilk başlattığında, İran'ın “çıkış” yapması için yaklaşık bir yıla ihtiyacı vardı. Yıllar süren ilerlemenin ardından İran artık nükleer üretim konusunda belli bir kilometre taşına çok kısa bir sürede ulaşabilir.
Hatta bazı raporlara göre İran, bir ay içinde 10 bombalık yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyuma sahip olabilir.
İran'ın lehine olan bir başka değişiklik de İran'ın elini kolunu bağlayan en güçlü araçlardan birinin süresinin yakında dolacak olması.
ABD'nin İngiltere ve Fransa'daki müttefikleri de dahil olmak üzere anlaşmanın herhangi bir tarafının, Rusya ya da Çin'in İranlı müşterilerini korumak için kullanacakları Güvenlik Konseyi vetolarını atlayarak, İran'a yönelik önceki tüm Birleşmiş Milletler yaptırımlarını neredeyse tek başına yeniden uygulamasına olanak tanıyan “geri alma” mekanizması, 2015 anlaşmasının nadir parlak noktalarından biri.
Ancak geri adım atma süresi 9 aydan kısa bir süre sonra yani 18 Ekim'de doluyor. Ve gerçekçi olmak gerekirse, BM'nin geri adım atmaya ilişkin zaman çizelgeleri göz önüne alındığında, bundan çok daha önce kullanılması gerekecektir.
Görünen o ki; sert yaptırımlar İran'ın üretim arayışını daha önce durdurmadı ve kesinlikle şimdi de durdurmayacak.
Yeni dönem
ABD'deki yeni yönetimine göre, Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminden bu yana, nükleer bir İran'ı önleme hedefi belki de daha önce hiç olmadığı kadar mümkün olmamıştı.
Yeni ABD yönetimine göre; direniş ekseninin aldığı darbeler nedeniyle, İran'ın nükleer programı artık açıkta ve etkin bir şekilde korunmasız. Bu arada İsrail'in savunması, Amerikan füzesavar bataryaları tarafından desteklenen İran'ın tekrarlanan füze saldırılarına karşı da gücünü kanıtladı.
Dolayısıyla, askeri harekata karşı çıkabilecek önceki endişeler Trump için artık geçerli değil.
Ancak raporlara göre zaman daralıyor.
İstihbarat raporları, İran'ın bu yıl içinde, en güçlü Amerikan sığınak delici bombalarına bile dayanacak kadar derin bir dağın altına gömülü yeni bir nükleer tesisi tamamlaması bekleniyor.
Diğer yandan İran ve Rusya, Moskova'nın İran'ın hava savunmasını yeniden inşa etmesine yardım edebileceği yeni bir Kapsamlı Stratejik Ortaklık imzaladı.
Başka bir deyişle, nükleer bir İran'ı önlemek için harekete geçme zamanı geldi.
Trump yönetimi, Netanyahu'nun da istediği üzere, İran'ın nükleer tesislerini vurmak için İsrail ile bir anlaşma yapabilir.