The National Interest: Trump'ın yeni döneminde ABD-Kuzey Kore ilişkileri nasıl şekillenecek?
Çin ile rekabet, Güney Kore'nin korunması, Kuzey Kore-Rusya yakınlaşması, nükleer adımlar. Trump'ın yeni döneminde ABD-Kuzey Kore ilişkileri nasıl şekillenecek?
ABD'nin önde gelen yayın organlarından The National Interest'de, Trump'ın yeni döneminde gerek Çin ile rekabet kapsamında gerekse de müttefiki Güney Kore'yi korumak anlamında Kuzey Kore ile ilgili olası politikalarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Trump'ın ilk döneminde iyi ilişkiler yürüttüğü ve “dostum” olarak tanımladığı Kim Jong Un ile yeni döneminde de iletişime geçmeye çalışacağına dikkat çekilen analizde, Güney Kore'de yaşanan yönetim kaosunun ve Kuzey Kore'nin Rusya ile de yakın ilişkiler yürütmesinin, bölgeyi ABD'nin gündemine hızla yeniden soktuğu belirtildi.
Analizde ayrıca; yeni Trump yönetiminin Kuzey Kore'nin nükleer adımlarından, ABD'nin bölgedeki müttefiki Güney Kore'nin korunmasına ve bölgede Çin ile rekabete kadar çok sayıda başlıkta atabileceği adımlara dair öngörülere yer verildi.
İşte The National Interest'de yayınlanan analiz:
Trump yönetiminin göreve başlamasıyla birlikte, Rusya ile yakın ilişkiler yürüten Kuzey Kore meselesi hızla ABD'nin gündemine yeniden girdi.
Her ne kadar dış politika yorumcularının büyük bir kısmı Donald Trump'ın Kuzey Kore'yi izole eden mevcut statükoyu sürdürmesini tercih etse de, Trump diplomasiye geri dönme ve nükleer sorunu çözme isteğini, yaptığı açıklamalarda açıkça ortaya koydu.
Ancak ABD'nin yeni yönetiminin, Kuzey Kore ile verimli bir ilişki kurma konusunda geçmişteki başarısızlıkların tekrarlanmasını önlemek için, birbiriyle iç içe geçen öncelikleri başarılı bir şekilde dengelemesi gerekecek.
ABD-Kuzey Kore ilişkisinin geleceği
Trump'ın ilk yönetiminden bu yana ABD dış politikası, ABD'yi alt edebilecek potansiyel güce sahip tek rakip olan Çin ile stratejik rekabete yeniden odaklandı.
Marco Rubio'nun ABD'nin yeni Dışişleri Bakanı olarak atanması ve Trump'un açıklamaları, Trump liderliğindeki ABD'nin yeni dönemde Çin kaçınılmaz olarak Çin ile rekabeti merkezde tutacağını gösteriyor.
Dolayısıyla, Trump'ın Kuzey Kore ile olan angajmanı Pekin ile olan rekabetin gölgesinde gelişecek.
Diğer yandan Çin söz konusu olduğunda ABD'nin dış politikası Kore Yarımadası'nda görünüşte çelişkili iki hareket tarzı üzerine gelişiyor.
Birincisi, Washington kendi tarafında güçlü bir Güney Kore istiyor. Çünkü ABD, başkanlar değişse de Güney Kore'yi Doğu Asya'daki güç dengesinin korunmasına katkıda bulunan ekonomik ve askeri bir güç merkezi olarak görüyor.
İkinci olarak, Washington'un Güney Kore'nin Kuzey Kore ile olan “ezeli husumetini” sona erdirmek gibi köklü bir çıkarı var.
Zira; onlarca yıldır yabancı ülkelerle “sırf kötü yönetimlere” sahip oldukları için kavga etmek Amerikan yönetimini yordu ve Trump bunu açıkca ifade ediyor.
Dahası Trump'a göre Kuzey Kore ile savaş ihtimalini azaltmak, ABD'nin tüm gücünü “Çin tehdidine” yeniden odaklamasına yardımcı olabilir.
Washington aynı zamanda Kuzey Kore ve Çin arasında ABD'nin dikkatini bölecek ve ortak düşmanca eylemler tehlikesini arttıracak yakın bir ittifakın senaryosunu da önlemek istiyor.
Geçtiğimiz Aralık ayında Güney Kore'de yaşanan ve Güney Kore Devket Başkanı Yoon'un başarısız darbe girişiminin ardından tutuklaması, Kore yarımadasını daha da kritik bir hale getirdi ve Kuzey Kore bu gelişmeyi avantaj olarak kullanmaya başladı.
Bu nedenle Wahington'a göre, ABD ile Kuzey Kore ilişkilerin yatışması Güney Kore'deki tansiyonu da düşübilir ve Çin'i dengelemeye daha fazla hizmet edebilir.
Trump'ın Kore yarımadası politikası ne olacak?
Kuzey Kore ve Güney Kore arasındaki gerilim onyıllardır devam ediyor ve Kuzey Kore lideri Kim, nükleer silahlardan geri adım atmayacağını defalarca açıkladı.
Öte yandan Güney Kore ise Kuzey Kore'nin nükleer adımlarını varoluşsal bir tehlike olarak görüyor. Hatta Güney Kore, bir ABD-Kuzey Kore yakınlaşmasının kendisi için ulusal bir güvenlik tehdidi olabileceğini düşünüyor.
Bu nedenle Trump'ın diplomasisi, şüphesiz olarak Güney Kore'yi yüzüstü bırakmadan Kuzey Kore'yle ilişki kurmanın yollarını bulmak üzere kurgulanacak.
ABD Güney Kore'yi nasıl koruyacak?
Trump'a göre, Güney Kore'ye yönelik tehdit Kuzey Kore'nin nükleer silahlarından ziyade, Kuzey Kore'nin bu silahları konvansiyonel bir işgali kolaylaştırmak ve ABD'nin Seul'e müdahalesini caydırmak için kullanması tehlikesi.
Gelinen noktada Kuzey Kore'yi nükleer silahlardan tamamen arındırma mümkün olmadığına göre, Trump yüksek ihtimalle bunun yerine Kuzey Kore'yi dengeleyerek bölgede kendisini de içerisine alacak bir konvansiyonel savaş tehdidini azaltmaya odaklanacak.
Trump her ne kadar Kuzey Kore lideri Kim ile ilk döneminde olduğu gibi “dostane” bir ilişki kuracağını iddia etse de, Soğuk Savaş'ın sonunda Sovyetler Birliği'ne yaptığı gibi, ek ekonomik adımlar atarak Kuzey Kore'nin sıkıştırılması konusunda “yüksek baskı” stratejisine de yönelebilir.
Başarılı olması halinde Donald Trump, Kuzey Kore muammasını çözerek önemli bir dış politika başarısına imza atarken, ABD'nin Çin'e karşı bölgesel konumunu da güçlendirmiş olacaktır.